Sıradan bir 8 Mart günü daha... Yine bazı düşünceli insanların 8 Mart ile ilgili paylaşım yaptığı, bazılarının umursamadığı, bazılarının kadına karşı nefretini kustuğu... Ama nihayetinde kadına karşı psikolojik ve fiziksel şiddetin son bulmadığı bir kadınlar günü... Artık psikolojim kaldırmadığı için haberleri takip etmiyorum, takip etmediğimden beri acaba kaç kadın öldürüldü, kaç kadın tecavüze uğradı ve daha da önemlisi cezasız kaldı bu yapılanlar. Bir o kadar da suç duyurusunda bulunulmayan suçlar var.. Kimi zaman kadın korkusundan şikayet edemediği için kimi zaman da bunu yapmanın erkeğin bir hakkı olduğunu düşündüğü için... Kitabı okumamın bugüne denk gelmesi iyi oldu. Bugün Güllü gibi güçlü bir kadın karakteri okumak iyi geldi. Öyle bir ortamda ve zamanda erkeklere karşı kendi hakkını savunması, parazit gibi yaşayan babasına çalışıp kazandığı parayı vermemeye başlaması, üzerinde namus bekçiliği taslayan abisine direnmesi, kendi haklarını savunması az şey mi?.. Güllü'nün bu güçlülüğüne karşın bir de hâlâ erkeği küçük tanrı sayıp yediği her dayağı, hakareti hakettiğini düşünen kadınlar var kitapta. Kadının çalışıp evi geçindirmesine, kocasına para vermesine rağmen; hâlâ onun varlığının yeteceğini, önemli olanın dosta düşmana korku ve kıskançlık salan bir kocaya sahip olmak olduğu gibi birçok zırvalığa kendilerini inandırmışlar. Daha doğrusu inandırılmışlar. Bunların nedenlerinin başında eğitimsizlik, toplumsal bilinç(sizlik) geliyor. Eğitim dediysem eğitimden kastım bir lise, üniversite diploması değil. Çünkü okumuş ve başarılı insanların da şiddet uyguladığını görüyoruz. Eğitim için okumak, izlemek bir şeyleri farkına varmak gerek. Okulda öğrendiğimiz eylemsizlik yasası, türevin formülü, üçgenin alanı bizi eğitmez. Bunlar okulu bitirmek için gerekenler. 21. yüzyılda tartıştığımız, anlatmaya çalıştığımız şeye bakın: Kadın erkek eşittir. Kadının zekası erkeğin zekasıyla aynıdır. Kadınların da çalışmaya, ekonomik bağımsızlığa sahip olma hakkı var. Namus sadece kadına ait bir kavram değil. Bu kadar basit şeyleri bile anlamak istemiyor bazıları, işlerine böylesi gelmediğinden... Kitapta değinilen diğer toplumsal sorunlar; modernleşme ve makineleşmeyle birlikte işçinin işsiz kalma korkusu, her dönemde var olan din tüccarları, siyasetin halkı kutuplaştırması, ırkçılık ve sınıf farklılıkları... Hanımın Çiftliği üçlemesinin ilk kıtabıymış. Diğerleri Hanımın Çiftliği ve Kaçak. Bitirirken kadına şiddetin, ayrımcılığın son bulmasını diliyorum demek isterdim ama demiyorum ve bitmeyeceğini biliyorum. Binlerce yıldır uygulanan bu zorbalık böyle devam edecek. Artık bir şeylerin yoluna gireceğine, toplumun bu konuda bilinçleneceğine dair inancım kalmadı açıkçası...

Vukuat Var (Hanımın Çiftliği 1)Orhan Kemal · Everest Yayınları · 2017823 okunma

··

471 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.