Hem eski Radikal Gazetesi sinema eleştirmeni olarak bildiğimden hem de isminden etkilendiğimden kitabı okudum. Tabidir ki; edebi bir tarafı olmayan ve yayinevinin #kırkmerak serisinden çıkan bu eser, düz bir anlatım şeklinde bir tatil kitabı yada çerez mahiyetinde önce okuduğum ağır metinlerden sonra doğal bir mola oldu sanki. Ancak benim için bu mola, pekçok kişiden farklı boyutlara taşınmış aylak hayatımın özelinde farklı bir lezzet oldu diyebilirim. Zira ben #schopenhauer 'ın can sıkıntısı, #seneca 'nın işsizliği ve #yusufatılgan ve #hermanhesse 'nın yapitlarinda bahsettiği şeyin, günümüzün iğrenç neoliberal kapitalist dünyasına karşı direnenlerin peşindeyim her zaman. Daha önce kitaptaki gibi işsiz bir dönem geçirdiği belli olan yazarın, bu dönemi Marx'ın damadı #lafargue 'ın deyimiyle tembellik hakkını kullanabilme olgusunu anlatması da güzeldi elbette. 21yy'da tazminat ve işsizlik maaşıyla bir süre yaratılabilecek boşluğun, yaşanılan ev ve çevreden başlanarak yapılacak değişiklikler ve en azından bir süre ertelenmişleri yapmakla mutluluğa donusebilecegi vurgulanıyor.Bu yolda cezaevi arkadaşları dediği eski çalışma arkadaşlarından destek alınarak bir süre yürünebileceği ancak tüketici olarak imtina edilen zamanlar geldiğinde yani PARA bitmeye yüz tuttuğunda bir duvara gelinecegi, geri dönmek olgusu veya diğer tarafa geçme ikilemi arasında zor kararın beklediği de belirtiliyor.Bu Para paradoksunun ise insanı meşhur miskin #oblomov olmaya goturebilecegini yahut günde 10 saat haftada 6 gününü patrona ucuza satıp çalışmaya dönülebilecegini de. Bazı yerlerde ironi var gülemiyorsunuz,günümüz vahşi kapitalizmini çok iyi tanıyorsunuz hatta kitabın belirttiği gibi hayatınızı ve isteklerinizi küçültmüşsünüz, peki hangisinde daha mutlusunuz? Kafka'nın Dönüşüm'ündeki Samsa gibi, sistemin kölesi olarak çalışırken mi veyahut Seneca yada Socrates'in o zamanlarda üst sınıflara da olsa belirttiği gibi, işsizlikte yaptıklarınızla mı? Bir aile kurmak, sevdiklerimi üzmek veya beklentileri karşılayabilmek ise bedeli, BEN bu kahrolası sistemin en azından istediği ölçekte (biraz da gerçekçi olmak lazım) kölesi olmayacak, en azından sonradan görme yüzyılların belası Burjuva sınıfı gibi paraya tapmayacak, piyangodan büyük ikramiye kocalarına çıkmasın diye dua eden bedava hizmetçi kadınlara dahi, bunların yanında daha çok saygı duyacağım. Konu hiç değişmeyen klişe belki ama içeriğinde çağımızın yeni tatları var: dinlenme zamanlarınız için ideal olabilir...

Organik BozuklukŞenay Aydemir · Can Yayınları · 2016111 okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hayat Bu