Öncelikle çeviriyi takdir etmek istiyorum. İş Bankası Yayınları her zamanki gibi kusursuz bir çeviri yapmış. (ama yine de orjinal hallerini okumayı isterdim) Ömer Hayyam, rubailerinde sınır tanımadan, özgür bir şekilde düşüncelerini, dünya, varoluş, Allah hakkındaki sorgulamalarını mizahi bir dille dörtlüklere dökmüş. Hayyam dini özde değil, sözde yaşayanları eleştiriyor. Şarap, kadın,zevku sefa düşkünlüğüyle bilinen Hayyam, toplumu ve yargılarını önemsemediğini bu yazdığı rubailerle bas bas bağırıyor aslında. Yaklaşık bin yıl önce böyle bir felsefeye sahip olup, böyle dörtlükler yazmak büyük cesaret. Zira bugün bile böyle tepkiler alan bu eser ve Ömer Hayyam kim bilir nelerle karşılaştı o dönemde...