Attila İlhan'ın şiirlerindeki güçlü imgeleri o akla hayale gelmez tokat gibi sürpriz vuruşları, bitirişleri yok mu insanı derinden etkiliyor. Defalarca okuyorsunuz ama onun şiirlerine doymak bilmek nedir bilmiyor insan. Vurdukça vurasınız geliyor o ruh şırıngasını. Okudukça okuyasınız geliyor. Belkide aç olan ruhunuzu dizginleyemiyorsunuz böyle şaheserlerin karşısında. Bela Çiçeğini elinize alır almaz o sırlı perdeleri açıyor size İlhan. Sürüklüyor, sürüklüyor ve bir deniz kıyısındaki dalgaların sesini dinlerken birden gözyaşları iniyor gökten.
Öyle hesapsız tahayyül edilmez düşlerden uyandırıyor ki sizi onun kitaplarında kendinizi buluyorsunuz. Ruhunuzu çoğaltmak istiyorsunuz yıldızlarda. Ne güzel söylemiş şair.
Seni kim çizebilir Şubat yolcusu
Bütün çizgileri bozuyorsun.
Şu dizelerinde de nasıl vurmuş bizi sokak ortasında tam kalbimizden;
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
..............
aysen git başımdan seni seviyorum
İlhan'ın eserlerindeki iç derinliğini tarif etmek asla mümkün olmuyor. Ancak okuyan hissedebilir bunu. Onun Türk Şiirine kazandırdığı eserlerinin kıymetini daha fazla bilmeliyiz diye düşünüyorum. Çünkü gerçekten yazdığı şiirler dünya çapında okunacak kadar değeri olan şiirlerdir. Sözlerimi yine İlhan'ın o müthiş hayal dünyasının eseri olan bir şiiriyle bitiyorum.
değil mi ki sen çıkıp çıkıp bıçak atıyorsun 12'den
bırak öyleyse kısa devre yapsın johann sebastian bach
bir kere de yalnızlığın trompetlerini dinleyelim.
şişedeki alkol iki ağır batarya tutar mı hiç belli değil
vurdukça vursa da yenilmeyiz avuçlarımızdaki portakal kokusuna
.......
Keyifli okumalar.. :)