İç monolog veya bilinç akışı tekniği de diyebileceğimiz yazım türünün mucidi Fransız Yazar Edouard Dujardin’e ün kazandıran ve edebiyat dünyasını yeni bir teknik ile tanıştıran önemli bir eser demek pek mümkün bu kısa roman için. Daha önce bilinç akışı tekniğini kullanan yazarlar arasından Virginia Wolf’ün eserlerini okumuştum ancak dilinin daha sade olması nedeniyle Dujardin’in kalemini daha çok sevdim diyebilirim. Yapılan betimlemeler ile 1800’lü yılların Paris’ini; caddeleri, sokakları, meydanları, dükkanları, karakterleri, kişilerin giyim ve kuşamlarını hayalimde canlandırmak çok hoşuma gitti ve keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Bu kısa roman, 6 saatlik bir süre içerisinde kahramanımız Daniel’in bilincinde yer alan tüm düşüncelerini, hesapladığı olasılıkları, yaşadığı duygu karmaşalarını ve ara ara asıl düşüncenin odağından çıkarak etrafında olup biten olaylar ve kişiler hakkındaki yorumlarını anlatıyor. Daniel, tiyatro oyuncusu olan Lea’ya karşılıksız bir aşk beslemektedir. Bir gün ona dokunabilme ümidiyle maddi-manevi fark etmeksizin bir çok fedakarlıkta bulunmayı kendine hedef edinmiştir. Bu kitap, hayatımızın her anında bize eşlik eden duygularımızla ve bilincimizde devinip duran düşüncelerimizle ne kadar içli dışlı olduğumuzu ve kahramanımız Daniel gibi yaşayacağımız her olasılığı içten içe hesapladığımızı farkına varmamı sağladı. Belki de ben hayatımı bu şekilde sürdürdüğüm içindir bilinmez ancak kitabı okuduğum her saniye içerisinde Daniel’i kendime çok yakın hissettim. Farklı teknikler ile tanışmak ve edebiyatın büyüsünün tadına varmak için okunabilecek, güzel ve kısa bir romandı.

Defneler KesildiÉdouard Dujardin · Konu Kitap · 2021493 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilal Sena