Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
“Anneden, Yuvadan, Cennetten daha tatlı bir sözcük vardır; bu sözcük Özgürlüktür.” -Matilda Joslyn Gage Biz, bizi korkutan, rahatımızı bozan şeylerden kaçınarak büyüyoruz genelde. Nerde ne yapacağımız, ne söyleyeceğimiz, nasıl düşüneceğimiz bizim yerimize düşünülüyor çok önceden. Seçimlerimizin önüne güvenceyi koyuyoruz. Her zaman güvende olmak, özgür olmaktan daha önemliymiş gibi görünüyor. Ama sadece kadınlar için… “Bir noktaya kadar bağımlılık ihtiyaçları, hem kadın hem de erkek için oldukça normaldir. Ama göreceğimiz üzere kadınlar, çocukluktan itibaren sağlıksız ölçüde bağımlı olmaya özendirilir. (…) Erkekler, doğdukları günden itibaren bağımsızlık için eğitilir. Tam tersine kızlara ise bir çıkış yolu olduğu, bir gün, bir şekilde kurtarılacakları öğretilir.” Kendi sorumluluklarımızı almayı küçük yaşlarımızdan itibaren öğrenmeyince, biz de sorumluluklardan kaçmayı benimsiyoruz hayatımız boyunca -bu düşünce ne kadar hoşumuza gitmese de-. Bunun en önemli göstergesi sanırım evde kalmak. Evde olmak, bir tür sorumluluktan kaçmak. Sürekli faturalarınızı ödeyen, ihtiyaç duyduğunuz parayı sağlayan birinin olması güzel değil mi (!) Toplum da bunu benimsiyorsa, normal görünen, uygun gösterilen rol model buysa? Bu bağımlılığı kabullenmemiz, özgürlüğümüzden vazgeçmemiz için her şey çok uygun görünüyor, en büyük çelişki göz ardı edilirse. Benim özgür gelişimimi kabul etmeyen toplumun rol modellerine neden uyayım? Neden kendi yeteneklerimi geliştirip kendi hayatımı kazanmak varken, başkasının gelişimine yardım edip, karşılığında bana sunulan güvenceyle yetineyim? Bu güvence, güvence mi gerçekten? Ya beni, yeteneklerimi sakat bırakıyorsa? “İnsanlık tarihi, erkeğin kadına yönelik tekrarlanan bir yaralamalar ve gasplar tarihidir.” (
Elizabeth Cady Stanton
Elizabeth Cady Stanton
) “Bu kitabın savı, kişisel, ruhsal bağımlılığın, bugünün kadınını engelleyen temel güç olduğudur. Kadını, aklını ve yaratıcılığını tam olarak kullanmaktan alıkoyan ve büyük ölçüde bastırılmış tutumlardan ve korkudan oluşan bu olguya, Sindrella Kompleksi diyorum. Sindrella gibi, bugünün kadını da hâlâ dışarıdan bir şeylerin kendi yaşamlarını dönüştürmesini istiyor.” Zaten sistem de bizden bunu bekliyor. Biz de bu sistemin iyi işlemesinde önemli bir rol oynuyoruz bağımlılığı kabullenerek. Birçok sektörde cinsiyet ayrımı yapıldığını biliyoruz, biz de daha az sorumluluk alarak bu ayrımcılığın sürüp gitmesine yardımcı oluyoruz. Sonuç olarak, risk almayı, bağımsız olmayı öğrenerek büyüyen bir erkek, kendinden daha yetenekli bir kadından daha başarılı olabiliyor. Bağımlılığı kabullenmek özgürlük için ne kadar yıkıcıysa; bağımlılığı kabullendikten sonra vazgeçtiğimiz özgürlüğün karşılığında sağladığımız güvencenin sonsuz olmadığını fark etmek de o kadar yıkıcı. Güvendiğimiz dağlara karlar yağınca, bize güvence sağlayan insanlar (anne, baba, eş?) bir şekilde bu güvenceyi sağlamayı bırakınca (ölebilir veya terk edebilir) daha büyük bir çatışma doğuyor. Yıllarca bağımlı olmayı öğrenen kadının sorumluluk alması gerekliliği, bağımsız olma düşüncesi içsel bir kargaşaya sebep oluyor.. Bağımlılığa, güvenceye alışan insana, kendi sorumluluğunu kazanmak (doğal olarak eşitlik) baskı gibi gelir. Bu kendi özgürlüğümüze ket vurduğumuz durumlardan sadece biridir. "Hiç kimse benden hayatımı kazanmamı beklemedi, şimdi bunu ben kendimden nasıl bekleyebilirim?" Ertelenmiş kaygıların yarattığı korku… Korkudan vazgeçmeden özgürleşmek ise mümkün değil. Güvence istiyorsak, kendimiz sağlamalıyız. Yaşadığımız hayat bizimse, onun sorumluluğunu almalıyız. Herkes göründüğü kadar hoş ve güvenilir değil, yanımızda olanlar sonsuza kadar yanımızda kalmayacak. Hepimiz kendimiz olmayı, yapmak istediklerimizi ve yapabileceklerimizin sınırsızlığını bilmeyi hak ediyoruz. Çözüm, bir şeylerin değişeceğine inanıp değiştirecek birini beklemek, katlanmak, beslemek, ihtiyaç duymak, ihtiyaç duyulmak, onaylanmak değil. Çözüm kendini sevmek, kendine güvenmek ve kendi yaşamını şekillendirebilmek. "Kendi başının çaresine bak; bir dakika bile kaybetme. En kolayını seçmek gerçekte hiç de güvenli değildir. Sadece öyle gelir!"
Sindrella Kompleksi
Sindrella KompleksiColette Dowling · Afrika Yayınları · 2020672 okunma
··
996 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.