Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Ah şu "Avrupa eğitimi"
1914’te Litvanya’da doğan ve çocukluk yıllarında ailesi ile Polonya’ya göçen yazarımız Roman Kacew, ilk kez 14 yaşında gittiği ve 2. Dünya Savaşı’nda bayrağı altında savaştığı Fransa’ya yerleştiğinde adını Romain Gary olarak değiştirmiş. Fransa’yı vatanı belleyen Yahudi kökenli yazar, hem kendi adı, hem de Emile Ajar takma adı ile yazdığı eserleri ile 2 kez Goncourt Ödülü’nü kazanmış. “Polonya’da Bir Kuş” ismi ile dilimize çevrilen bu kitabın orijinal ismi “Avrupa Eğitimi”. Neden orijinal ismi yerine böyle bambaşka anlam ifade eden, metinle bağı olmayan bir isim ile Türkçe’ye çevrildiğini hiç anlamadım, ama çok gerekli olmadıkça bu tarz değişikliklerin yazara saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bunu, çevirmene bir eleştiri olarak, not düşeyim. Tabii “Avrupa Eğitimi” de ne kadar anlamlı bir kitap ismi, o da tartışılır. Zira kitabı okuyana kadar “Avrupa Eğitimi” ile neyin kastedildiği anlaşılmıyor. Okuyunca fark ediyoruz ki yazarımız burada nazire yapıyor; 2. Dünya Savaşı’nın en kanlı günlerinde Polonya’daki direnişçilerin hikayelerini paylaşırken sık sık Avrupa’nın “eğitim sistemi”ne göndermeleri var. Bir yandan okullarda özgürlük, saygı, kardeşlik öğretilirken, diğer taraftan idam mangaları, tutsaklıklar, işkence, açlık, şiddet kol geziyor. Hangisinin o özenilen “Avrupa eğitimi” olduğunu sorguluyor yazarımız: Teorik olan mı, pratikte yaşanan mı? Uygarlığın beşiği Avrupa’da bunlar yaşanıyorsa binlerce yıllık birikimle beslenen o okullardaki eğitimin faydası nedir, soruyor. Bunca zalim acaba nerelerde yetişiyor? Roman, 1941 yılının sonlarında Nazi işgali altındaki Polonya’da geçiyor. Küçük kahramanı, 15 yaşındaki Janek’in gözünden savaşın vahşetini ve direnişin kaçınılmaz çaresizliğini aktarıyor Romain Gary bizlere. Polonya halkı Alman çizmeleri altında ezilirken isyan edip dağlara kaçan bir avuç direnişçi hem Polonya kışı, hem de açlık ile mücadele eder ve Stalingrad muharebesinden gelecek güzel haberi beklerler. Almanların yerel halka yaptıkları isyan edilmeyecek gibi değildir; Polonya halkının namus düşkünlüğünün halkı açlık ve hastalıktan daha fazla yıprattığını keşfeden Almanlar, yakaladıkları kadınları fahişeleri olarak kullanırlar. İsyancıların bunca aşağılamayı sineye çekmemek için dağa çıkmak dışında çareleri yoktur; ancak cephanesiz dağa çıkmanın kimseye faydası olmadığının da herkes farkındadır. Direnişçiler Almanlara her zarar verdiklerinde cezalandırılan masum halk olur. Dağda yaşayabilmek için çaldıkları yiyecekler yine yoksul halkı aç ve çaresiz bırakır. Kahramanlık hikayeleri -metinde sıkça yer verildiği üzere- masallarda kalmıştır. Gün güçlünün ve politikanın günüdür. Dönemin canlı bir tanığı gözünden yaşananları okumak güzel. Ancak roman Roland Gary’nin ilk yazdığı romanı; 31 yaşındaki bu çıraklık eseri edebi anlamda tat vermiyor okuyucuya. Karakterler yüzeysel, olay akışı sürükleyici değil. Kurguya göre “Avrupa Eğitimi” isimli bu kitabı yazan romandaki kahramanlardan biri. Onun yazdığı metin ve şiirlerin pek cazibesi yok; tanınmış masallar ve kahramanlık öykülerine göndermeleri ise bir müddet sonra tekrarlı ve sıkıcı olmaya başlıyor. Bu nedenle, konusu ilgi çekici olsa da, yazım tekniği açısından beni hayal kırıklığına uğratan bir eser oldu “Polonya’da Bir Kuş”. Tavsiyelere uyuyor ve “Onca Yoksulluk Varken” ile yazara bir şans daha veriyorum
Polonya'da Bir Kuş Var
Polonya'da Bir Kuş VarRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 2012244 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.