Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Uzayda Piknik |3.5/5| Kırmızı Pazartesi için nasıl tam da olması gerektiği uzunlukta bir kitap dediysem, işte bu kitapta onun tersi. Yani, olması gerekenden kısa diye düşünüyorum. Belki de benim kitabın dünyasına olan merakımı dindirememiş olmamdandır bilmiyorum ama hislerim bu yönde. Uzayda Piknik, iki biraderin yazdığı bir Rus bilimkurgu romanı. Okuduğum bilimkurgu konseptli hikayeler ya da tabiri caizse ‘göklerden gelen ziyaret hikayeleri’ arasından fikir olarak en hoşuma giden bu oldu. Kitabın isminin size ipucu verebileceği üzere uzaylılar hikayemizde dünyaya geliyor ancak hiçbir canlıyla temas etmeden, bir süre boyunca indikleri yerde durduktan sonra geldikleri gibi gidiyorlar. Gidiyorlar ama arkalarında birtakım şeyler bırakarak. Onlar için çöp olabilecek bizim için araştırma konusu olabilecek tüm o kalıntılar bir anda dünyanın odak noktası haline geliyor. Hikayemizin ana karakteri de bu kalıntıların içerisinden türlü şeyler toplayıp getirmekle para kazanan Stalker’lardan biri. Hikaye, temeline güzel bir bilimkurgu fikri oturtsa da hikayenin geneli aslında insanlara odaklanıyor. Uzaylıların ne olduğuna, bıraktıklarının ne olduğuna kitap pek değinmiyor. Bazı insanlar bunu daha çekici bulabilir ama ben fikrin kitapta daha derin incelenmesini isterdim. Kitapta dört kısım var ve Stalker karakterimizin kısımları karakterin ağzından anlatılıyor. Anlatırken yaşayan türden bir anlatıma sahip Red karakteri, dolayısıyla sırf karakterin konuşma/anlatma tarzı bile size birçok fikir veriyor karakter hakkında. O yüzden, Red karakterini anlayabilsek de diğer karakterler biraz sönük kalmış. Yazarların yeteneksizliğinden ziyade yüzeysel olarak ele almalarından diyebilirim. Stalker karakterimizin başından geçenler bir yana, uzaylılar hakkında diyalogların geçtiği kısımları oldukça beğendim. Başka karakterlerin de öykülerini okumayı ve böyle bir dünyada nasıl hayatta kalma mücadelesi verdiklerini görmek isterdim açıkçası. Yazarlar bize güzel bir kapı açmış ama açmakla yetinip, aralık bırakmışlar yalnızca. Bence bilimkurgu klasikleri kitapları arasından okunması gereken kitaplardan biri. Dünya dışı hayatlar konusunda ufkunuza yeni bir fikir katma potansiyeli var. Uzaydaki önemsizliğimize, aslında, tüm evrene baktığımızda, dünya halkı olarak, yol kenarında piknik yapmak için durup yiyeceğini yedikten sonra atıklarını bırakıp gitmiş bir ailenin bıraktıklarını kuşatıp inceleyen bir grup karıncadan fazlası olmadığımızı vurgulaması açısından bence okunması gereken bir kitap. Uzaylıların bizi yok etmeyeceği güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.
Uzayda Piknik
Uzayda PiknikArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 20181,186 okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.