Yaşanmayan ZamanÖzgürlük Yolları serisinin ikinci kitabı "Yaşanmayan Zaman"... Jean Paul Sartre iki savaş arası dönemini mükemmel anlatıyor. İlk kitabı bitirdiğim gibi kendimi derin bir sessizlik ve düşünce ortamında buluyorum.
《☆☆☆》
Kahramanımız Pasteur Lisesi felsefe öğretmeni Mathieu Delarue otuzlu yaşlarının ortasında. Bitmeyen varoluşsal sancılarını bir kenara bırakın. Özgürlüğüne düşkün olduğu için; sevdiği kadını düşman mı dost mu olduğu belli olmayan arkadaşına kaptırmış. Sırf sevilirken kendisini kafese konmuş bir kuş gibi hissettiğinden. Kendisine hayranlık duyan başka bir güzel kız ise; henüz onun olgunluğuna erişememiş. Sevmek ve sevilmek arasında ince bir çizgi de kaybolmuş bir adam.
《☆☆☆》
Aslında etrafındaki insanların çok değer verdiği birisi olmasına rağmen kendini bir hiç gibi gören. Kimilerine göre kendisini heba eden, avare, başıboş bir öğretmen. Kimilerine göreyse hayatın anlamını herkesten iyi kavramış bir filozof. Tüm bunların ışığında. Zaman 1938 yılının Eylül'ü. Hitler Avusturya'yı ilhak etmiş. Sırada Çekoslovakya var. Fransa kapısına dayanabilecek bir savaşa istinaden genel seferberlik ilan ediyor. Mathieu askere çağrılıyor.
《☆☆☆》
İnsanoğlunun kurduğu düzene kafa tutan, isyan eden, buruk, inatçı Mathieu. Tanımadığı, beğenmediği düzene boyun eğmeyen Mathieu. Sorgusuz sualsiz savaşa gidiyor. O artık hiçbir şey değil. Ne Boris'in eski öğretmeni ne ihtiyar Marcelle'nin ihtiyar sevgilisi, ne de İviç'in çok ihtiyar aşkıydı. Geleceği elinden alınmış ve önünde beklemediği günlerden öte bir şey bulunmayan, yaşsız bir bilinmezden ibaret birisi yalnızca...
《☆☆☆》
Sanırım 30'lu yaşlarıma anlam katan, kendimden çok şey gördüğüm insanı yine bir kitabın satır aralarında buldum.