Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Buket Uzuner' in Su adlı romanı Gazeteci Defne Kaman bir yaz akşamı bindiği Kadıköy'den kalkan bir vapurada arkasına hiç iz bırakmadan kaybolmuş. Annesi, ablası be Umay ninesi ile karakolda Ümit komsere başvurmasyla başlar. Ümit komserin bu kaybalmayı arkadaşı Sahaf Semahat Ablasına anlatmasıyla olay örgüsü kurulmaya başlamıştır. Bu kaybolmada kendilerini anden tuhaf olaylar ve esrarengiz semboller arasında bulurlar. Romamda ilgi çekici bulunan Umay ninenin ve Defne'nin eski inançlardan olan Şaman geleneğinin etkileri görünür. Şaman geleneği bilindiği gibi tek tanrılı dinlerden önce varolmaktaydı. Günümüzde de az çok etkisi bulunmaktadır. Nazar boncuğu, üzerlik, üç kere tahtaya vurmak belki bunlar gibi yüzlercesi hâla geleneklerimizde bulunmaktadır. Bunların çoğunu Batıl İnan olarak kabul etsekte çok eski dönemlerden köklerimize sinmiş geleneklerdir. Bilindiği gibi Orta Asyada Türkler İslamiyet'ten Önce Gök Tanırı ya da Gök Tengri dedikleri inanca sahip olmasının yanında bir çok dağa varlıklarına inanmışlardır. O dönemde Güneş'in, Ay'ın, Yıldırım'ın, Su'yun önem vermişler anlayamadıkları doğa güçlerini kabul etmişlerdir. Kitapta yer yer bu konularada yer vermesi kitabı efsanevi mistik bir hava içine sokmuştur. Benim böyle şeylere merakım kitabı soluksuz okumamı sağlamıştır. Dili gayet açık olması beni elimden düşürmeden okumamı sağlamıştır. Romanda diğer bir konu işlenen bir kadın cinayetinin Gazeteci olan Defne ile ilşkisine yer vermektedir. Sonralarına doğru çözülen bu cinayetin toplumun kanayan yarasınada yer vermiştir. Bilindiği gibi eski dönemlerde özelliklede Türk toplumlarında kadınlar önemli bir yere sahipmiş. Tabiatla eşdeğer olduğu hatta tabiatı ana olarak gördükleri görmekteyiz . Umay kelimesi Türkçe bir kelime olum Tanrıça anlamına gelmektedir.Amozan Kadınlarının kökenleri İskitlere kadar gitmektedir. Yine Türk toplumlarında kadınların yeri çok önemli ve değerliymiş eski Hakanların yanında ülkeyi yönetme yetkisine sahipmiş. Fakat günümüzde kadınların en çok öldürüldüğü, dayak yediği ülkelerden nerdeyse ilk sıralardayız. Artık kadınların ötekileştirildiği, güçsüzleştildiği aşağlandığı bir dünyayaşıyoruz. Kitapta bu kadın cinayetlerin işlenmesine yer vermiştir. Yazım burda bitirmekteyim kitabı anlatıp özet şeklinde sunmak istemedim keyifle okuyacağanız okurken düşüneceğkitap bir kitap hepinize güzel okumalar dilde yazıda yanlış yaptıysam mesaj atıp hatalarımı düzeltin iyi okumalar.
Su
SuBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195bin okunma
··
296 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.