Tarla derken?Bu kitaba inceleme yazısı yazıp yazmama konusunda çok kararsız kaldım. Nedeni herhangi bir linç girişimi ya da şikayet değildi. Gerçekten hakkını verebilecek miyim acaba düşüncesiydi.
İnanç sahibi birisiyim. Ama bu demek değildir ki inançsız insanlara lanet ediyorum; ya da farklı inanışta olanları hor görüyorum. Ben vicdanıma göre hareket ediyorum. Önceden de pek çok kez belirttiğim gibi benim dinim vicdanımdır. Yani sadece kutsal kitapta yazıyor diye bir şeye körü körüne bağlanamam.
Benim Allah'ım bu tür şeylere asla izin vermez asla. Benim Allah'ım diyorum, çünkü kutsal kitapta yazan Allah'la benim Allah'ım bir olamaz. Allah en büyük bağışlayansa eğer, bu tür şeylerin olmasına da izin vermez bence. "Çifte standart" da uygulamaz.
Ayrıca bu kitapların taraflı yazıldığını düşünüyorum artık.
Dikkat ettim de, hep kadınların bir eşya gibi alınıp verilmesi olayı var kitapta. Ödül olarak. "Sen şunu yap sana kızımı vereceğim; bunu da yap öteki kızımı da vereceğim". Bu ne bu? Kadınlara verilen değeri mi gösteriyor, yoksa kadının bir eşya olarak görüldüğünü mü? Mesela ben buna karşıyım.
Daha sonra Lut kavmi olayı. Peygamberin kızlarını Sodom'lulara sunması, melekleri korumak adına.. Neden kadınların bir fedai gibi sürekli sunulması gerekiyor? Neden bir ödül olarak ya da rehine olarak veriliyor? Ve bu nokta değil de eşcinsellik olayına odaklanılıyor?
Sevgi ne zamandan beri kötü bir şey oldu? İki insanın birbirini sevmesi ne zamandan beri kötü bir şey oldu? Bakın Lut Kavmindeki taciz tecavüz olaylarından bahsetmiyorum dikkat ederseniz, sadece eşcinsellikten bahsediyorum. Ayrıca Lut Peygamber'in kızlarını sunması sonucu olacak şey de bir taciz tecavüz değil midir? Hiç bu şekilde düşünülmüş müdür? Hayır. Neden? Çünkü Peygamber izin verdiyse öyle bir şey olamaz değil mi..
Davud Peygamber'e gelelim. Hani şu 100 karısı ve 300 cariyesi olan.. Bu dinen uygunsa bile ben kabul etmiyorum. Etmek zorunda da değilim arkadaş! Bu eğer benim Müslüman olmadığımı gösterecekse varsın öyle olsun.
Seks deyince hep kadınların günah keçisi ilan edildiği bir inanışta, saygınlık olabilir mi? Yusuf Peygamber'in pek çok kadınla ve cariyeyle birlikte olması, bir "erkeklik" göstergesiyse ben buna nasıl saygı duyayım?
Sevginin lanetlendiği, ikili ilişkilerde sürekli "kadının baştan çıkarıcılığı", erkeğin de "sütten çıkmış ak kaşık" olarak "dayanamadığı" bir anlayışa ben nasıl saygı duyayım?
Eski çağlarda, İslamiyet gelmeden önce, toplumlar kadınlar tarafından yönetilirmiş. Dolayısıyla kadınlar el üstünde tutuluyor. Bu demek değil ki erkekler eziliyor. İnsanlar güven içinde, mutlu ve huzurlu bir biçimde yaşıyorlarmış. Ne zaman ki erkeklere de ünvan veriliyor ve erkekler başa geçiyor, o zaman savaşlar başlıyor, din adına..
Kadının bir meta olarak görüldüğü bir dinden bahsediyorum ve şu ayetle bitiriyorum yazımı:
Bakara Suresinin 123 ayetine göre, Tanrının seslenişiyle:
"Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. Tarlanıza istediğiniz gibi gelin, istikbal için hazırlıklı olun."
Tarla derken?