Ercan Tepe, Kemal Tahir - " Toprakla Boğuşmak Yumuşatır Adamı " adlı kitabında bizi Kemal Tahir ( Ismail Kemalettin Demir) ' in edebiyat dünyasına davet eder. İlk sayfalarda yaşamı ve ailesini, mahpus yıllarını , ilerleyen sayfalarda ise " Kemal Tahir ' in 63 Yılı " başlığı altında her yıl verilerek neler yaptığını öğrenmiş oluyorsunuz. Eserde, ilerledikçe Kemal Tahir ' in bazı eserlerinin içeriği, kahramanlarının kim olduğuyla karşılaşıyor ve bazı eserlerin konularla ilgili alıntılarına rastlıyorsunuz. Yazar pek çok yerde Kemal Tahir ' in eserlerindeki ideolojilerini anlatır ve o düşünceleri kahramanlarına yansıtan Kemal Tahir ' in otobiyografisini oluşturduğunu söyler. Sayfalarca Kemal Tahir' in eserlerindeki dil ve üslup, yerel ağızlar ve argo sözcüklerden bahseden yazar; onun anadoluya, anadolu insanına, onların konuşmalarına ne kadar değer verdiğini ve dilin önemini anlatır. Eserdeki bir alıntıya göre " Dil, sadece milletlerin dış görünüşlerinin değil, aynı zamanda ruhlarının da göstergesidir. Bu bakımdan milli ruhun ve milli şuurun oluştuğu, şekillendiği baş kurumlardan biri de dildir. " diyerek dilin önemli bir kurum olduğunu, kimler olduğumuzu asıl belirtenin dil ve kültür mahsülü olduğunu belirtir. Ayrıca Kemal Tahir, romancı " halkın sözcüsü " olduğu için Anadolu insanının kendi diliyle konuşturulmasını ve bu şekilde yansıtılmasını, doğallığı savunur. Kitabın son kısmında bazı yazar ve düşünürlerin de Kemal Tahir ' le ilgili düşüncelerine ve tüm eserlerinin isimlerine yer verilir. Bu eseri okuduğunuz da Kemal Tahir ' in aydın sorunu, değerler çatışması, köy ve köylülük, anadolu tecrübeleri ve otorite anlayışı üzerine düşüncelerini, dilin ve yer ağızların önemini; bunları da eserlerine nasıl aktardığını göreceksiniz. Eğer Kemal Tahir ' in edebi anlayışını ve edebi dünyasını merak ediyorsanız tavsiye ediyorum çünkü pek çok konuda kendisini daha fazla tanımış oluyor, düşüncelerimizi geliştiriyor, dilin önemini kavrıyoruz. İyi okumalar diliyorum, edebiyatla kalın.