Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
İlk basımı 1926 yılında yapılmış olan Rus Şair ve Yazar Vladimir Mayakovski'nin "Şiir Nasıl Yapılır" adlı bu kitabı, iki bölümden oluşuyor. Bir çok kez okuduğum bu araştırma-inceleme kitabını ağırlıklı olarak yazarın kendi görüşlerini paylaşarak yapmanın daha faydalı olacağını düşündüm. Yazar kitabın birinci bölümünde; genel olarak şair ve şiirin nasıl olması gerektiği hakkında bilgiler verirken bir yandan da şiirin nasıl yapılması gerektiğini anlatıyor. İkinci bölümde ise birinci bölümde bahsettiği şiir hakkındaki görüşlerini somut bir örnek üzerinden ortaya koyuyor. Şair ve şiir hakkında görüşlerini ortaya koyarken bir taraftan da diyor ki: "Hiçbir kaideyi insan şair olsun, şiir yazsın diye vermiyorum. Böyle bir kaide kesinlikle yoktur. Şair denen adam tam olarak kendi poetik kaidelerini ortaya koyan kişidir." Şair hakkında, şiir hakkında, şair-şiir ilişkisi hakkında aşağıdaki örneklere benzer ifadeler paylaşıyor. Şöyle diyor: "Bir şair, durum ne olursa olsun, her karşılaşmayı, her işareti, her olayı sözcüklere dönüştürülebilecek malzeme olarak görür." Şiir bir üretimdir. Güçtür, karmaşıktır ama bir üretimdir. "Şair şiire, büyük emek gerektiren bir iş gözüyle bakmalıdır. Kaideler kurmak kendi başına şiirin amacı değildir." "Bir kez daha vurgulamak isterim ki bir insanı şairliğe götürecek, onun şiir yazmasını sağlayacak kurallar koy­mak değildir amacım. Böyle kurallar yoktur. Şair bu ku­ralları yaratan kişidir." Nazım Hikmet, Ataol Behramoğlu, Ahmet Arif gibi toplumcu şairlerimiz şiir biçimi olarak Mayakovski’den etkilenmiştir. Nazım Hikmet’le tanıdığımız vezinsiz, kafiyesiz, kırık dizeli şiiri Nazım öğrenci olarak gittiği Moskova’da 1920’lerde Mayakovski’den öğrenmiş. Şair ve şiir ile şair-şiir arasındaki ilişkiler hakkında yukarıda verilen örneklerdeki gibi görüşlerin anlattıktan sonra, "Peki şiir nasıl yapılır?" diye kendi kendine sorduğu soruya, Mayakovski aşağıda belirtilen örneklerdeki gibi cevaplar veriyor: "Şiir çalışması, sosyal beklentinin oluşmasından, onun bilincine varılmasından önce başlıyor." "Şiirsel yapıtın ön hazırlığı kesintisiz sürer." "İyi bir şiirsel eser, taslak niteliğindeki büyük bir birikime sahip olduktan sonra yapılabilir." "Şiir yapılırken, sözcükler bir kaç yüz defa evrilir çevrilir, kimi sözcükler kopup gider, diğerleri kalır, ta ki son sözcüğün yerini bulduğunu hissedene kadar. Tecrübeyle geliştirilen bu hisse yetenek denir." "Şiirin hitap ettiği dinleyici/okuyucu her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Tonlamayı dinleyiciye bağlı olarak ikna eden ya da rica eden emreden ya da soran bir tarzda ayarlamak gerekir." "İlk dörtlük şiirin kalanını belirler. Başlangıçta ikili davranıp tüm tüm okuyucunun ilgisini çekmek gerekir. Okuyucunun sempatisini kazandıktan sonra ana temaya değinmek gerek." "Dörtlük ikiye bölünmeli: iki ağdalı dize, iki tane de yaşamın içinden konuşma dilinde, birbirini zıtlıkla vurgulamalılar." "Kafiye dizeleri birbirine bağlar. Kendine özgü sözcüğü dizenin sonuna koyup ne pahasına olursa olsun ona bir kafiye bulmak gerekir." "Kafiye olmadan şiir dağılır. Kafiye sizi bir önceki dizeye geri götürür, onu hatırlamaya zorlar, aynı fikri biçimlendiren tüm dizeleri bir zincir halkaları olmaya zorlar. "Kafiye iki dize arasında son sözcüklerin uyumudur, herkes böyle dese de bu saçmadır. Dize başları da kafiyelendirilebilir. Dize sonlarını bir sonrakinin başıyla kafiyelendirmek de mümkündür. Birinci dizenin ve ikincinin sonu üçüncü ya da dördüncü dizenin son sözcüğü ile de kafiyelendirilebilir." "Şiirde anlatımın zirve yapması gerekir. Şiirin en önde gelen anlatım araçlarından birisi imgedir. İmge yapımının yöntemleri; benzetmeler, bir tanımı başka kavramlara dönüştüren metaforlar, gerçeklerin aşırı mübalağa edilmesi ve benzeri..." Şiirin ölçü ve ritmi noktalamadan daha önemlidir ve eski şablonu takip ettiğinde noktalamayı kendi hükmü altına alır. "Ritim, şiirin başlıca gücü, başlıca enerjisidir. Bir çok şiirde hatta bir şairin tüm çalışmalarında aynı olabilir. Şair kendi ritim duygusunu geliştirmek ve başka ölçüleri ezberlemek zorundadır." "Şiirin can alıcı anlarından biri, sonudur. Şiirin en güzel dizeleri genellikle onun sonunda yer alır." "Şiirsel eserin yapılması için yer ya da zaman değişikliği gereklidir. Tıpkı resim sanatında olduğu gibi, çizeceğiniz herhangi bir nesnenin açığında durmak zorundasınız." "Yazılan eser demlenmek için zamana ihtiyaç duyar. Acil bir konu üzerine en büyük ruh coşkunluğu ile yazdığım tüm şiirler, bir gün sonra bana sığ, eksik ve tek boyutlu göründü. Her zaman bir şeyleri dehşetle yeniden yapasım geldi." "Şiir birikimlerim üzerine o kadar yoğunlaşarak çalışıyorum ki on beş yıllık çalışmam boyunca hangi kafiyeyi, ünsüz akışmasını, imgeyi vs.'yi nerede bulduğumu ya da gözüme iliştiğini bile yüzde doksan oranında kesinlikle bilirim." "Şiir Nasıl Yapılır" adlı bu kitap, şiir hakkında adeta bir başucu kitabı diyebiliriz. Kitabı roman gibi, hikaye gibi öyle bir defada okumakla değil defalarca okuyarak iyice özümsemek gerekir.
Şiir Nasıl Yapılır
Şiir Nasıl YapılırVladimir Mayakovski · Altıkırkbeş Basın Yayın · 2016108 okunma
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.