Şiirin ilk bölümü insanın ve hayvanların yaratılışı ile tufan öncesinde varolan beş kentin kuruluşunu işler: Eridu, Badti- bira, Larak, Sippar ve Şuruppak. Bir nedenden dolayı -bu pasaj tamamıyla kırıktır- insanı yeryüzünden silmek için tufan çıkmasına karar verilmiştir. Ama en azından bazı tanrılar bu karardan pişmanlık duymuş gibidirler. Buna karşın, insanoğlunu kurtarmanın yolunu bulan büyük bir olasılıkla su-tanrısı Enki’dir. Kitab-ı Mukaddes’teki Nuh’un Sümer karşılığı olan Enki, dindar, tanrı korkusu olan alçakgönüllü kral Ziusudra’ya tanrıların korkunç kararını bildirir ve çok büyük bir gemi yapıp kendisini kurtarmasını salık verir. Geminin yapılışını ayrıntılarıyla anlatan uzun pasaj kayıptır; metnimiz yeniden başladığında tufanın anlatılmasının ortasına gelinmiştir:
"Olağanüstü kuvvetli bütün fırtınalar, bir olup saldırdı,
Tufan yeryüzünü kapladı,
Yedi gün, yedi gece boyunca,
Tufan ülkeyi kasıp kavurdu,
Koca gemi azametli sulara çarpıp dururken, Işığını yere göğe saçan Utu çıktı.
Ziusudra koca geminin bir penceresini açtı,
Kral Ziusudra, Utu’nun önünde yerlere kapandı, Bir öküz kesti kral, bir koyun kesti."
Burada yine büyük bir parça kırık;
metnimiz yeniden okunur hale geldiğinde, Ziusudra’nm ölümsüzleştirilmesini betimler:
"Kral Ziusudra, An ve Enlil’in önünde yerlere kapandı;
Ona tanrılarınki gibi bir hayat verdiler, Tanrılarınki gibi ebedi soluğu onun için yere indirdiler.
Böylece kral Ziusudra’yı,
insanın ve ...nin adının koruyucusunu,
Geçiş dağında, Dilmun dağında,
güneşin doğduğu yere
Onlar (An ve Enlil) yerleştirdiler."
Şiiirin kalanı okunamamaktadır.