Güvercin Sevdası
Öncelikle kitabı güvencin kanatlarında imzalayarak gönderen yazarımız Sayın İmdat AVŞAR'a, kitabı okumamıza vesile olan Oğuzhan SAYGILI ve Kitap Şuuru Ailesi'ne teşekkür ediyorum.
Güvercin Sevdası, kitabın incelemesi olan bir önsöz ve on dört hikayeden oluşuyor. Dr. Pervin Nuraliyeva'nın kaleme aldığı Önsöz Yerine başlığı altında yazarımızın yazdığı hikayelerle ilgili harika bir yazı kaleme alınmış kitabın içindeki hikayeler gibi. Önsöz ile hikayelerle buluşmadan ana yemekten önce gelen ara öğün gibi sofranın zenginliğini görebiliyorsunuz. Her hikayeyi ayrı bir lezzetle okuyorsunuz. Keşke hiç bitmese diyorsunuz. İmdat AVŞAR'ın Türk hikayeciliğine ayrı bir tat kattığını; kattığı tadın da kalıcılığını damarlarınızda hissediyorsunuz.
Kitaptaki 14 hikaye de birbirinden güzel. Her insanın lezzet eşiği vardır ya, etkilendiği, hüzünlendiği, içine işleyen yazılar olur ya. Beni de en çok etkileyen hikayeler Ermenilerin Hocalı'da gerçekleştirdiği katliamı anlatan "Hocalı'da Kalan Tar", bir grup müfettişin dağın havasıyla imtihanını işleyen "Teftiş Heyetinin Evliyası", insanın yaşam alanı şehirleri çiçek aracılığıyla işlediği "Kayıp Bahar Nergisi" hikayeleri oldu.
Hocalı'da Kalan Tar hikayesinde duvarda asılı bir tarı konuşturan yazarın şu sözleri: "Korku dolu çocuk çığlıkları ve yavrusunu yitiren annelerin feryatları deli rüzgara karışarak göğe doğru yükseliyor, sonra bütün sesler donuyor ve kan içinde yere düşüyor... Şehrin üzerinde öyle bir kurşun yağmuru var ki çığlıklar, feryatlar, Allah'a uzanan eller, Hakk'a yönelen dualar bile havadayken vuruluyor.."(Sayfa 80) Bu satırın bile kitabın değerini anlatmaya yeteceğini düşünüyorum.
Kitap Şuuru
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.