Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

544 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Öncelikle Orhan Pamuk’un sanılanın aksine romanı karantina günlerine denk getirmesinin bir pazarlama taktiği olmadığını belirteyim. Pamuk bu kitabı için uzun yıllar araştırma yapmış, ince elemiş sık dokumuş hayali bir ada tasvir edip bunu çizdiği harita ile görselleştirmiş ve kitabın başlangıcında buna yer vermiş, okurken adeta adanının sokaklarında dolaştığınızı hissettirecek kadar usta kalemiyle kendine yine hayran bırakmıştır. Ama bu demek değil ki Pamuk kitabını tanıtmak için reklam çalışmalarına yer vermedi verdi! (diğer kitaplarında hiç yapmadığı şekilde) Hatta dizi olarak çekilmesine sıcak baktığını da ekledi. (Dizi sektörünün kitaplardan beslendiği bir dönemde olması da manidar.) Neyse biz kitabımızın içeriğine dönelim. Olaylar Osmanlı padişahı Abdülhamit’in Minger Adasında çıkan veba salgınını durdurmak amacıyla kardeşi Murat’ın en küçük kızı Pakize Sultan ve eşi Doktor Nuri Bey ve sağlık baş müfettişi Bunkowski Paşa ile birlikte aynı gemiyle yolculuğa göndermesi başlıyor. Buradan yazarın olayları tüm gerçekliğiyle ele aldığını düşünebilirsiniz ancak kitaba şu cümleyle giriş yaparak Pamuk üzerine çekebileceği tüm şimşekleri paratoner etkisiyle savuşturuyor: “Bu hem tarihi bir roman hem de roman biçiminde yazılmış bir tarihtir.” Başlangıçta adada vebaya yol açan nedenler araştırılıyor, karantina tedbirlerinin derhal uygulanması gerektiği vali Sami Paşaya bildiriliyor ama ısrarla durumun vehametini ne yönetim ne de halk kabul ediyor. Ayrıca tekkelerin, şeyhlerin ilerde alınacak tedbirlere karşı çıkmalarının salgının daha da artmasında kilit rol oynadığı gözler önüne seriliyor. Adanın Rum, Yunan, Türk ve Minger halkından oluşması her alınan kararda her kesimi memnun edememek, ayrıca adanın yönetimine Abdülhamit harici İngiliz, Yunan gibi devletlerin karışması gibi olaylar tarihle harmanlanmış şekilde güzelce işleniyor. Pamuk tesadüfü şekilde kitabını yazarken kendini de günümüz şartlarında karantinada bulmuş olmakla birlikte alınan tedbirlere halkın hangi tepkileri verdiğini, ruhsal-psikolojik etkilerini, aile içi ilişkileri nasıl etkilediğini ivedilikle anlatmış. Ayrıca daha önce okuduğum Kar romanındaki gibi olayların içine bir de faili meçhul cinayet katarak, Abdülhamit’in Sherlock Holmes eserlerine düşkünlüğünden bahsederek gizemli olayların çözüleceği bir kapı aralamıştır. İnceleme yaparken genelde kitaptaki olayları açıktan açığa anlatmayı hiç sevmem, okuyacak kişinin bunları benim gözümden yorumlama fikri nedense hoş gelmez o nedenle yine yer vermeyeceğim. Kitap oldukça sürükleyici olmasına rağmen bazı yerlerde iğneler gibi sürekli tekrara düşen yermeleriyle beni bir miktar bunalttığını söylemeden edemeyeceğim. Diğer kitaplarının aksine bu kitabını Pamuk’un daha sade bir dille yazdığını, anlaşılır ve akıcı bulduğumu buna rağmen Veba Gecelerinin bir Benim Adım Kırmızı mertebesinde olmadığını da söyleyebilirim. Siz de okurken benim gibi Pamuk’un karakterlerinin gerçekçiliğinden şüphe edecek acaba Kamil derken Mustafa Kemal’i mi kast ediyor, yoksa bu inkilaplar günümüz Türkiye’sini mi anlatıyor, acaba Minger Adası dünya haritasında yer bulmuş mu, kitapta bahsedilen ressamlar bile gerçekte var mıydı diye düşünmeden edemeyeceksiniz. Seversiniz ya da sevmezsiniz tüm ideolojik düşüncelerinizi bir kenara bırakıp Nobel almış usta bir kalemden çıkan, gerçekten emek verildiğini her tümcesinde hissedeceğiniz harika bir eseri okuyacağınızı belirterek yazımı bitiriyorum ;)
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,7bin okunma
·
73 görüntüleme
Salih Asan okurunun profil resmi
Çok önce planlayıp yazmaya başladığı doğrudur fakat kovid salgınından sonra birçok yerinde yenilemeler yaptığı ve bu duruma göndermeler yaptığı da bir gerçek.
elif demirel okurunun profil resmi
Evet ben de iğnelemeler yaptığı vurgulayım derken tekrara düştüğü noktalara değinmiştim incelemede.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.