Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Puslu Kıtalar Atlası’nın Tahtı Sallandı! :)
Eser postmodern bir tenkit romanı olup sıfattaşlarından farkı ise tüm eleştirilerini sanata mâl edebilmiş olmasıdır. Üstelik bütün eleştirilerini de temsiller üzerinden vücuda getirmesi onu şaheser olarak tanımlamaya kafidir. Toplumun, bireyin, sanat anlayışlarının, bilimin, edebiyatın, kurumsal dinin, dindarın, devletin, devlet paradigmasının ve düzenin bu kadar sanata mâl edilerek tenkit edildiğine ilk kez şahit olduk. Diğer yandan eseri sadece tenkit’ kavramıyla da tanımlamak doğru olmaz. Nihayetinde eserin diğer bir meziyeti de ruh çözümlemelerinden oluşuyor. Hasseten eserde Freud’un Cinsellik hakkındaki görüşlerini, Erich From’un Sahip Olma güdüsünü, Adler’in üstünlük kompleksini bulmanız mümkün. Üstelik bu modern çözümlemeler klasik ağızdan sudur ederken Sufilerin ruh çözümlerini de görmezden gelmiş değil. En az modern psikologlar kadar klasik nefisçilerden de istifade edildiği aşikar yani. ... Pek tabii bunca eleştiri, hakim görüşün tabuları üzerinden anlam kazanmazsa, dolayısıyla dindar bilincin dini kabülleri kurcalanmasa elbette eksik kalırdı. Hal sebepten kitabın toplum tarafından üstünlüğü kabul edilen karakterinin Lat Menat ve Uzza’ya, dolayısıyla toplumun da dolaylı olarak doğal putlarına tapmaması abes olurdu. Malumu ilan etmek gerekirse; İslam Dininin yıktığı kabul edilen Lat, Menat ve Uzza, Cahiliye döneminin en baba putlarıydı. Elbette taş olmaklıkları bir takım anlamlandırmalarla aşılmaktaydı. Lat; otoriteyi temsil ediyor, dolayısıyla insandaki iktidar olma, hükmetme hırsına yani yönetme temayülüne karşılık geliyordu ki, bu puta tapan kabile bölgedeki yönetimi elinde bulunduran kabileydi. Uzza; Kuvveti, gücü temsil ediyor, dolayısıyla insandaki en ilkel güdülerden olan yağma ve elde etme temayülüne karşılık geliyordu. Bu puta tapan kabilenin ise -taktir edersiniz ki- açgözlülük temel sıfatıydı. Manat ise parayı temsil ediyor, dolayısıyla insandaki ünsiyet duygusuna yani şöhrete karşılık geliyordu. Neticesi olarak ise bu puta tapan kabile dünyalığın zirvesiydi. İslam’ın taştan putlarının bünyesinde yıktığı üç zihniyet putu tam olarak bunlardı. Dolayısıyla eserde gerek toplumun, gerek toplumun liderinin, gerekse baş karakterlerin dolaylı olarak bu putlara tapması, aslında bilinçsiz insanın hayvani arzularının esiri olmasına işaret eder. ... Eseri tez zamanda bitirmemek için kendimizi çok zorladık. Her satır arasından farklı bir anlam yakalamak bu zorlamanın sebebiydi. Sanırım bu ahvalin en somut örneği ise eserden yaptığımız 17 alıntıdır. ... Zweig okurlarının hasseten hoşlanacağı bu eseri bütün kitap severlere mutlak suretle öneriyoruz. Sevgi ve saygıyla.
Galiz Kahraman
Galiz Kahramanİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20143,309 okunma
··1 alıntı·
2 artı 1'leme
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.