Okuduğum en eşi benzeri olmayan kitaplardan biriydi, büyülü gerçekçilik akımı benim için fantastikten bile bir basamak daha üsttedir ama bu kitabı sevmemin sebebi yalnızca akımın öncülerinden biri olması değil, yemek tariflerinin, bir aile trajedisinin, arka planda işlenen devrimin kusursuz bir şekilde harmanlanmış olmasıydı. Büyükler için bir masal tadındaydı, çok farklı Temalara sahip, çok başarılı bir şekilde birden fazla anlatım tekniğininin kullanıldığı, sonu, başına bağlanan, fazlasıyla şahsına münhasır bir kitaptı. Meksika kültürüne yabancı biri olarak geleneklerine, yemek tariflerine, ahlak anlayışlarına dalmak öyle hoşuma gitti ki mutfağa bir koşu dalıp verilen reçeteleri uygulayarak kitaba eşlik etmek istedim. Evin en küçük kızı olarak evlenmesi, evi terk etmesi yasak olan, hayattaki yegane görevi ölünceye kadar annesine bakıp hizmet etmek olan Tita’nın hikayesini okurken kitabın adının neden Acı Çikolata olduğunu daha iyi idrak ettim. Uç noktalardaki duyguların en iyi vurgusuydu doğrusu. Yemeklerinizi yaparken içinde bulunduğunuz duygu durumunun yemeklerinize sirayet ettiğini bir düşünsenize :) ve o yemekleri yiyenleri tamamen o duygunun kapladığını. Mükemmeldi! Mutsuz yaşayan bir kadının nasıl da içindeki insaniyeti yitirip etrafına verdiği zararları okuyoruz aslında. Bu zarardan en yüksek payı da ne yazık ki Tita alıyor fakat bunun yanında neredeyse aynı şartlara maruz kalan Tita’nın ahlak, iyilik ve kötülük anlayışının insanın tamamen kendi seçimiyle doğasında yeşerdiğini de anlıyoruz. Bazı kitaplar benim için öyle özel ve güzel oluyor ki hediyelik kitaplarım arasına giriveriyorlar, okutabildiğim kadar çok okutmak istiyorum. Şimdi bu kitap da sevdiğim insanlara hediye edilmek üzere listede en üst sıraya yerleşti.

Acı ÇikolataLaura Esquivel · Can Yayınları · 20193,264 okunma

·

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.