"Damızlık kızın öyküsü", günümüze çok uzak olmayan bir zamanda ABD'de dini kökenli bir örgütün silahlı darbe yaparak yönetimi ele geçirmesi neticesinde günlük yaşamın bambaşka bir hal almasını konu edinen oldukça ilginç bir kurguya sahip. ülke ismini Gilead olarak değiştirirken ülkede kadınlar her konuda geri planda tutuluyor. Ülkede yayılan kısırlık nedeni ile halen doğurgan olanlar bir anlamda "damızlık" olarak seçiliyor ve özellikle de "Komutan" olarak isimlendirilen (ve eşinden çocuğu olmayan) üst yönetici kadrosuna çocuk verebilmek için tahsis ediliyor. kahramanımız da (June) bu kadınlardan biri. bu damızlıklar kendi isimleri yerine tahsis edildikleri komutanın adı ile (mesela Fredinki gibi, ingilizce aslında OfFred) çağrılıyor. ne kötüymüş demeyin, damızlıkların durumu çocuk yapsınlar diye nispeten yine iyi sayılır. doğurgan olmayanlar daha kötü şartlarda çalıştırılıyor kitapta. düzene aykırı davranmak ölüme varan şiddetli cezalara tabi. kadınların okuması veya yazması yasak. ritüeller dini (hristiyanlık) sosla birlikte hazırlanmış. kitapla aynı adı taşıyan dizi film de var. ikisini kıyasladığımızda (genelin aksine) dizideki senaryo kitaptan çok daha detaylı ve anlatım çok daha çarpıcı. yani çoğunlukla olan "film haline gelirken kitaptaki detaylar kaybolmuş, bambaşka bir hal almış" bu kitap için geçerli değil. aksine dizi çok daha iyi. dizi kitaba kıyasla günümüzde geçiyor denebilir, cep telefonu, gps vb teknolojik aygıtlar yer alıyor, kitapta bir tarih verilmese de günümüze en azından 20-30 yıl uzak gibi hissettim ben. Benim gibi önce diziyi sonra kitabı okursanız (biraz da anlatımın etkisi ile) yavan bir tad alabilirsiniz. karşılıklı diyaloglar kitapta çok sınırlı bu da bir süre sonra sıkıcı oluyor. bu nedenle tavsiyem, kitabı okuyun iyi bir kitap ama diziyi muhakkak seyredin, dizi çok çok iyi. iyi okumalar

Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Afa Yayınları · 199211,1bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

yavuz şen