İnsanların incinmesini, aç kalmasını, gereksiz yere üzülmesini istemem. Hepsi bu kadar basit.
#sunuş
Yıl 1938. John Steinbeck'in öykülerini içeren Uzun Vadi o yıl yayımlanmıştı. Yazar o sırada #gazapüzümleri üzerinde çalışmaktaydı. Ohio Üniversitesi öğrencilerinden Merle Danford, Steinbeck üstüne tez hazırlıyordu. Ona bir dizi soru yolladı. Steinbeck bir noktaya kadar sorulara sabırla yanıt verdi, ta ki Uzun Vadi hakkındaki eleştiriler söz konusu edilene kadar. Genç öğrenciye şunları yazdı :
Sevgili Bayan Danford,
Küstahlık etmek asla istemezdim. Eleştirmenliğin o tuhaf üçkağıtçılığını ciddiye alamıyorum. Bir kenera garip birtakım laflar istifleyip, sonra da ortaya bir kitap çıkmasını beklemekten ibaret bir iş o.
Ne demek istediğim ya da felsefemin ne olduğu sorusuna gelince, en küçük bir fikrim bile yok. Size var olduğunu söylesem de doğru olmaz. İnsanların incinmesini, aç kalmasını, gereksiz yere üzülmesini istemem. Hepsi bu kadar basit. Kusura bakmayın, bilgelik dolu bir tartışmaya giremeyeceğim. Size karşı dürüst davranacağıma söz vermemiş olsaydım girebilirdim. Umarım bu sizin için dert olmaz.
İçtenlikle,
John Steinbeck
Onun dürüstlüğü ve merhameti belki de onu çok sevmemi sağladı. Onun sade anlatımı, muhteşem betimlemeleri, yaşanan her olayı kendi bakış çerçevesinden aktarması onun sahiciliğinin yegane kanıtı bence...
Doğduğu yer olan California Salinas Vadisi'nde geçen 11 öyküden oluşan kitap yine bana muhteşem bir okuma serüveni yaşattı.
Her öykü kendi içinde çok etkileyiciydi. Bakire Azize Katy benim için en farklı ve özel olandı.
John Steinbeck'in külliyatını bir an önce tamamlayıp okumak istiyorum.
Gönülden tavsiyemdir.