Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

394 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Neden herkes aynı anda mutlu olamıyor, neden?"
"Bu dünyanın ezilenleri değil midir, çoğunluk olup hayatı değiştirme gücünü elinde tutan?" Yirmili yaşlarında, yazarlığa yeni başlamış yoksul, genç bir edebiyatçının, kafede gördüğü yaşlı adam ve köpeğinin ölümüne şahit olmasından başlayarak son bir yılda yaşadıklarını anlatıyor bizlere Dostoyevski. Karakterimizin bir yazar olması sizi yanıltmasın. Son bir yılda yaşadığı sıkıntılar, zorluklar, onun edebi kimliğiyle alakalı durumlar değil. Fazla ayrıntıya girip tadını kaçırmak istemiyorum. Sadece, kitapta karakterimiz ile sahip çıktığı öksüz küçük kız çocuğunun arasındaki duygusal bağın beni çok etkilediğini ve kitabı bu kadar beğenmemin asıl sebebinin de bu olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Peki karakterimiz genç bir yazar olur da Dostoyevski ona kendinden bir şeyler katmaz mı hiç? Sormak bile ayıp olur :) Örneğin kitaptaki yazarımız ilk kitabını çıkarıyor ve Dostoyevski okuyucularının tahmin edeceği gibi, genç yazar bu kitaba  "İnsancıklar" adını veriyor :D (İnsancıklar, Dostoyevski'nin ilk kitabıdır) Genç yazarın kitabını ilk okuyanlardan biri de, Dostoyevski'nin kitabını ilk defa okuyup hayran kalan ve olumlu eleştiri yapan Rus yazar Belinski'nin ta kendisi. Bu kitaptan önce 'İnsancıklar'ı okumanızı tavsiye ederim. Çok fazla yer verilmese de 'İnsancıklar' kitabı ile ilgili küçük ayrıntılara kitapta denk gelmek yüzünüzde tebessüme sebep olabilir. Dostoyevski bu kitabı, Sibirya'daki sürgününden döndüğünde yazmış. Bahsettiğim gibi de karaktere kendinden birçok özellik katmış. Ve belki de bu kadar etkili yazmasının en önemli sebeplerinden biri de bu. Bu gibi özellikler, kitabın ilk satırlarından itibaren ana karakteri zihnimde sanki Dostoyevski'ymiş gibi canlandırmama sebep oldu. Bu açıdan da okurken ayrı bir zevk aldım açıkçası. "Mutlu sonlar hikayelere mahsustur." demişler. Ama Dostoyevski hikayelerde de olsa mutlu sonları pek sevmiyor maalesef. Belki de onun kitaplarını bu denli akılda kalıcı hale getiren de bu mutsuz sonlardır, kim bilir. Uzun lafın kısası, okuyun arkadaşlar. Emin olun pişman olmayacaksınız. Daha fazla uzatmadan, o 'Ezilenler'den birinin sözüyle incelememi bitiriyorum. Keyifli okumalar... "Annem bana, fakir olmak günah değil, zengin olup başkasını ezmek günah, diyordu."   #120731037
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,4bin okunma
··
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.