Gönderi

"Sen bana ne getirdin?” diye karşılık verdim.Sırıttı. “Armut olduğunu zanneden bir elmam var,” diyerek onu gösterdi. “Ve kedi olduğunu sanan bir ekmeğim. Bir de marul olduğunu sanan bir marulum. ”Demek ki akıllı bir marulmuş.” "Hiç de bile,” diye nazikçe homurdandı. “Akıllı bir şey hiç kendini marul zanneder mi hiç?"Bir marul olduğu zaman bile mi?” diye sordum. "Özellikle o zaman,” dedi Auri. “Marul olmak yeterince kötü zaten bir de öyle olduğunu düşünmek ne feci.” Başını kederle iki yana sallarken saçlan su altındaymış gibi bu hareketi taklit etti. Bohçamı açtım. “Sana biraz patates, yanm bir kabak ve bir somun ekmek olduğunu sanan bir şişe bira getirdim.” "Acaba kabak ne olduğunu sanıyor?” diye merakla sordu, başını eğip ona bakarak. Ellerini arkasında kavuşturmuştu. “Aslında bir kabak olduğunu biliyor,” dedim. “Ama batan güneş rolü yapıyor.”
··
17 görüntüleme
Esra Patat