Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Her birey farklıdır. Farklılıklar güzeldir. Gidilecek yer aynı olsa bile herkes aynı yolu kullanmak zorunda değildir.. Dışarıdan bakan gözler için pembe tekerlekli sandalyede, sıradan bir kız çocuğu gibi görünen ancak bunun çok ötesinde sıradanlıkla alakası olmayan çok zeki bir kızın hikayesi.. Melody on bir yaşında. Konuşamıyor ve yürüyemiyor. Bedeninin kontrolü her zaman onun elinde değil ne yazık ki. Kolları ve bacakları onun denetiminde olmadan aniden hareket edebiliyor. Bu hareketlilik, istemli davranışlara geldiğinde ise kendini gösteremiyor. Denetiminde olan bedensel haraketleri oldukça kısıtlı. Vücudu, sadece tekerlekli sandalyesini hareket ettirme, kumandasını kullanma gibi basit talimatları yerine getirebiliyor. Evet, Melody'in bu özelliklerini ona bakan herkes söyleyebilirdi. Ama Melody'nin o kadar özel bir yeteneği vardı ki bunu herkes fark edemezdi. Melody fotografik hafızaya sahipti. Hafızası her şeyi  kaydediyordu. Hiçbir şeyi de unutmuyordu. Melody için bu oldukça zor bir durumdu. Çünkü zihni seslerle, kelimelerle olabildiğince doluydu. Sesler ve kelimeler zihninden dışarıya çıkmak, dış dünyada anlamlı hale gelerek var olmak istiyordu. Ama Melody zihnindeki düşünceleri serbest bırakamıyordu. Bu durum onun hayatının daha da zor geçmesine neden oluyordu.. Melody'nin elleri kolları durmuyor, nöbetler geçiriyor ve tek kelime edemiyordu. Bu yüzden bazı insanlar için Melody'e zihinsel engelli damgası vurmak daha kolay geliyordu. Ve etrafındaki birçok kişi de bu yanılgıya kapılmış durumdaydı. Onu anlamak yerine kendilerinin sahip oldukları özelliklere göre onu sınıflandırıyorlardı. Melody durumun bu olmadığını hem kendine hem de onlara kanıtlamaya çalışacaktı. Melody için keşfedilecek çok şey vardı.. İçimdeki Müzik; çok zeki ve özel bir kız olan Melody ile empati kurmamı, yaşadıklarına onun penceresinden bakabilmemi sağladı.Çoğu kişi için çok basit bir eylem olan konuşmak, onun için ne kadar da lükstü... Bizler konuşmanın ve kendini ifade etmenin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olmadan her an bu yetiyi kullanabiliyorduk. Konuşmak, duymak, yürümek, yardıma muhtaç olmadan yiyip içebilmek...Her gün ne kadar şanslı olduğumuzu düşünmeden yaptığımız, bize basit gibi gelen hareketlerden birkaçı. Bunların önemini sadece kaybettiğimizde anlamak ise ne kadar acı.. Bazen kendimizi ifade edebilecek kelimeleri ve cümleleri bulmakta zorlanırız. Karşımızdaki kişiye kendimizi anlatamamak bazen öfkelendirir bazen de üzer.. Bu durumu herkes birkaç kere deneyimlemiştir mutlaka. Peki ya Melody? Sizin birkaç kere deneyimlediğiniz o durumu hayatı boyunca yaşamıştı. Zihninde çıkmayı talep eden birçok düşünce vardı. Ama bunları paylaşamıyordu ve hiçbir zamanda sizin gibi paylaşamayacaktı. Ondaki öfkeyi, hüznü, hayal kırıklığını ve içinde yükselen isyanı hayal edebiliyor musunuz? Kendi vücudunda, zihninde bir hapishanede olmak gibi. Sadece kendisinin ve alabildiğince bilgilerin mevcut olduğu bir hapishane... En kötüsü de ailene, yakınlarına bir şey söyleyememek.. Hoşuna giden bir şeyi, öfkelendiğini, onları sevdiğini söyleyememek. Ben de buradayım, ben de yaşıyorum diyememek... Her şey dilinizin ucunda, aileniz gözünüzün içine bakıyor ama herhangi bir ses çıkmıyor. Kendi hayal kırıklığınıza onlarınkini de ekliyorsunuz. Çaresizliği de iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bir insan için özellikle de küçük bir kız için çok büyük bir yük... Özel çocuklar için hayatın ne kadar güç olduğunu, yaşamlarının sadece kendi engellerinden dolayı zor olmadığını gösterdi Melody. Onlar engelleriyle yaşamayı öğrenirdi, öğreniyorlardı zaten. Bunu yapamayan bizlerdik. Çoğu zaman hayatı onlar için zorlaştırıp, önlerine engelleri koyan bizlerdik. Bazen küçük bir bakışla bazen de sözlerimizle. Çoğu zaman da yapmadığımız şeylerle... Oysa fırsat verildiğinde çok şey başarabilirlerdi ve onların kendilerini keşfetmelerini görmek de ne büyük bir mutluluktu. Tek ihtiyaçları onları anlayabilen ve destekleyen bir çevreye sahip olmaktı. Bazen bunun için bir kişi bile yeterli olabilirdi. Onları anlamaya çabalayan, onları olduğu gibi gören birinin yardımı birçok şeyi değiştirebilirdi.. İçimdeki Müzik, bazı gerçekleri yüze tokat gibi çarpıyor ve okuyanlara farkındalık kazandırıyor. Okurken bu farkındalıklar bazen öfkelendiriyor bazen utanca neden oluyor. Çoğu zaman boğazınıza bir yumru takılıyor ve kolay kolay da gitmiyor. Ve tabi ki Melody'den size geçen sıcak, olumlu duyguları da unutmamak gerek. Hayata sıkıca tutunması, umudu ve çabaları... On bir yaşındaki bu küçük kızın gücüne hayran kalacaksınız. Ayrıcalıklarla dolu dünyadan biraz uzaklaşmak ve her şeyin kolay olmadığı bir dünyada yaşam nasıl olurdu diye merak eden herkese bu kitabı tavsiye edebilirim. Ancak elimde olsa çocuk olsun yetişkin olsun herkesin bu kitabı okumasını isterim. Ebeveynler, çocuklar, eğitimciler... Herkes bir engelli adayıdır... Bu çokça söylenen, farkındalık için de kullanılan bir sözdür. Ancak dezavantajlı bireyleri anlamayı, onların hayatını kolaylaştırmak için çalışmayı bir ihtimale bağlama fikri hoşuma gitmiyor. İnsanların sadece başlarına bir şey geldiğinde ya da gelebileceğini düşündüğünde harekete geçeceğine inanmayı reddediyorum.. Gerçek bir yaşam hikayesinden ilham alıyor İçimdeki Müzik. Melody'in öyküsünün önyargıları kırması ve birçok kişiye örnek olması dileğiyle... Keyifli okumalar.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Yayınları · 202030,5bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.192 görüntüleme
Ezgi Kumbay Uğraç okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş, kaleminize sağlık. Benim de çok beğenerek okuduğum bir kitaptı. Herkese öneriyorum, gerçekten farkındalık yaratıyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.