Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

364 syf.
4/10 puan verdi
Roger Crowley kalemini iyi kullanan bir tarihçi/yazar. Öyle ki eseri okurken 14 yüzyıla doğru bir astral seyahatteymiş gibi hissedebilirsiniz. Bu size biraz H.N. Atsız'ın Bozkurtlar romanı gibi de gelebilir. Çünkü her şey o kadar ince detayla işlenmiş ki kendinizi oradaymışsınız hisseden kurtaramıyorsunuz. Sanırım eserin en çarpıcı noktası bu. Osmanlının İstanbul'u fethinin önemi sadece biz Türkler/Müslümanlar için değil Hristiyan/Roma dünyası içinde önemi büyüktür. Bir nevi çift taraflı bir aynadır bu fetih. Objektif bakıldığında parlayan bir Osmanlı Devletinin gölgesinde hayatta kalmaya çalışan küçük bir Roma İmparatorluğu net bir şekilde görülür. 13. yüzyıl ortalarında Roma İmparatorluğu eski görkemini kaybetmiş, halk huzursuz, sefalet içindedir. Bunun yanı sıra katolik-ortadoks çatışması da Hristiyanların arasında çok ciddi bir sorundur. Bolca iç çatışma yaşandığı da kaynaklarça bilinir. Diğer bakış açısına gelecek olursak, malum çoğumuz buraya "Ottaman Rise Empire"ı izleyerek geldi. Belgesel oldukça etkileyici bir anlatıma ve görselliğe sahipti. Şimdiye kadar yapılan en iyi vizyon versiyonu olarak kabul edilebilir. Fakat kitap pek çok inceleme tarafından "YANSIZ" kabul edilmiş, ki çoğu incelemeyi okudum. Belgeseldeki anlatım yansız ve yalındı. Ama kitap kesinlikle öyle değildi. Yazar Romalılardan büyük bir övgüyle bahsetmiş, pohpohlamış, yazgısının sanki bu olmaması gerektiğine karar vermiş. İlk ve kesin kanaatim Roger Crowley'in büyük bir Romalı hayranı olduğu'dur. Yazar Türk düşmanı mıdır? Bilemem. Ama bir kaç iddiam olabilir elbette. :) Yukarıda da söylediğim gibi yazar Romalılardan büyük bir övgü ile bahsederken II.Mehmet tam bir barbar olarak gösterilmiş! Arada ciddi bir uçurum var. Gerçekten inceleme yazan arkadaşları anlamıyorum birbirlerinden kopya alıp inceleme yazmış gibiler. Hepsi tarafsızlıktan söz etmiş! Yazar taraflı gibi görünmeyen bir taraflı. Yazarın anlatımıyla, Fatih despot, sığ ve tecavüzcü, oldukça zalim bir adam. Diğer yandan karşılaştırma yaptığında Roma İmparatoru ise oldukça bağışlayıcı ve barış yanlısı bir adam. Arada ciddi bir uçurum var. Elbette Roma İmparatoru barış yanlısı olacaktır çünkü elinde hiçbir şey yoktur. Ne para, ne askeri kaynak, ne yardım hiçbir şey. Roma yalnızdı. Türklerin/Osmanlının romalıları esir alıp köle olarak ayırmalarından uzun uzun bahsedilirken, Romalıların aldıkları esirleri köy pazarlarında satmalarından kısaca bahsetmiş. :) Fatih Sultan Mehmet hakkında oldukça kesin yargılarda bulunmak yazarda bir ego yaratmış belliki. Diğer önemli bir konu ise meşhur özellikle DIŞ KAYNAKLARIN TARİHÇİ OLARAK GÖSTERDİĞİ SIRP YENİÇERİ MİKAİL. Öyle ki yazar bolca Mikailin sözlerinden alıntılar yapmış, onu resmi bir tarihçi olarak göstermiş. Yeniçeri Mikail gerçek bir Osmanlı ve II. Mehmet düşmanı. Yeniçeri hatıratlarını okuyanlar iyi bilir. Pek çok dış kaynak, yabancı tarihçiler bir kölenin özellikle Osmanlı söz konusunda olduğunda söylemlerini büyük bir önem arz ediyormuş gibi tepsileyip önümüze sunması oldukça komik. Abd'li yazarların da bunu önümüze sunmaları yada doğruluğunu kabul ettikleri bu söylemler, geçmişte kendilerinin de birer ingiliz köle kolinisi geçmişlerinden geliyor olabilir diye düşünüyorum.:) Mikai, Osmanlının ağırlığı altında iyi ezilmemiş bir yeniçeridir bence. Son olarak yine Roma imparatorunun savaşa katılımını, atının üstünde bir kahraman gibi tasvir edilişini oldukça komiktir, bu davranış olması gereken bir harekettir aslında. Orada büyük bir kahramanlık söz konusu değil.
Son Büyük Kuşatma 1453
Son Büyük Kuşatma 1453Roger Crowley · April Yayıncılık · 2012208 okunma
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.