Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

354 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
İnsanın içini ısıtan bir köprü hikayesi bu… “Köprünün de hikayesi okur mu?” demeyin. Sokullu Mehmet Paşa zamanında yaptırılan ve küçük Vişegrad kasabasını dünyaya bağlayan o güzel köprünün tanık olduklarını anlatarak yüzlerce yıllık Balkan tarihini 300 sayfada önümüze sermiş İvo Andriç. Daha köprünün bulunmadığı zamanlarda, 1500lerin ortasında başlıyor hikaye. Bir Sırp devşirmesi olan Sokullu Mehmet Paşa’nın memleketine hediyesi köprünün yapılışını izlerken dönemin atmosferini de içimize çekiyoruz. Osmanlı egemenliğindeki Balkanlar’da köprüyü inşa etmek için görevlendirilen ekip başı Abid Ağa’nın hırsızlığını örtmek için sergilediği aşırı şiddet nedeniyle halk köprüyü bir ceza gibi görmeye başlar önceleri. Yaşananlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun tebaası ile bağlarını nasıl yitirdiğinin de temsili gibidir; çapsız yerel yöneticiler eline kalmış, sesini duyurma şansı bulmayan, bilgilendirilmeyen halk kendince çıkış yolları bulmaya çalışır. Dürüstlüğü ile tanınan ve olayı öğrenir öğrenmez müdahale eden koca Sokullu Paşa, iyi yöneticilerin son örneklerindendir. Tekrarlayan Sırp isyanları sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun çarpışmadan, sessiz sedasız Bosna Hersek’ten çekilişini de köprünün şahitliği eşliğinde anlatır Andriç. Yüzlerce yıldır tebaası oldukları padişahın kendilerini böyle kolayca bırakıvermesinden şaşkına dönmüş halk, başlarına neler geleceğini sessizce bekler. Yeni denge hristiyanların lehine, müslümanların aleyhine gibi görünse de düzene kolay uyum sağlarlar; sonuçta hepsi aynı toprakların çocuklarıdır; birbirlerini anlar, saygı duyarlar. 19. Yüzyılın sonları büyük değişikliklere gebedir. Aslında o da Osmanlı İmparatorluğu gibi son demlerini süren, ama bunun henüz farkında olmayan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna-Hersek’i işgal eder. Yeni yönetim zamana uygun, daha süslü, daha moderndir. Avrupa’nın Osmanlı İmparatorluğu’na teknolojik gelişmede fark attığı bu küçük kasabadan bile izlenir; Avusturyalılar birkaç yıl içinde yollar, sulama hatları, elektrik hatları, demir yolları ile kasabanın çehresini değiştirirler. Nüfus büyür, ticaret artar; artık para boldur, burjuvazi gelişmektedir. Ne var ki o “tek dişi kalmış canavar” medeniyetin bedeli izleyen yıllarda yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, eşitsizlik ve toplumsal huzursuzlukla ödenir. Milliyetçilik dalgaları tüm dünyayı kavururken Vişegrad da Sırp özgürlük hareketinin önemli kalelerinden biri olur. İvo Andriç bizi o sürükleyici anlatımıyla kısa kısa insan hikayelerinin arasında dolaştırırken Nobel Edebiyat Ödülü’nü hakettiğini gösterir. Toplumu, o tarih kitaplarındaki genel geçer ifadelerden sıyırıp kanlı canlı önümüze serer. İnsanı, tüm iyilikleri ve zalimlikleri ile, olduğu gibi resmeder. Öyle ki ukalaca söyleniveren o cafcaflı lafların; “…’lar haindir.”, “…’lar çok kahramandır.”, “…’lar bunu hakettiler.”, “…’ların katli vaciptir.” saçmalığını yüzümüze tokat gibi çarpar. 1900lü yılların çılgın milliyetçilik anlayışı eşliğinde popülaritesi artan bu söylemlerin insanı es geçtiğini, halbuki bireyin tek isteğinin sevdikleri, ailesi ve dostları ile huzurlu bir yaşam sürmek olduğunu tekrar hatırlatır. Ve o ortak tarihimize ve kaybettiğimiz değerlerimize güzel bir saygı duruşunda bulunur. İvo Andriç, romanındaki genç kahramanlar gibi bir Sırp milliyetçisidir. Birinci Dünya Savaşı öncesi tutuklanan, göz hapsinde tutulan ve Sırp bağımsızlığı için çarpışan Andriç ilerleyen yıllarda bir bürokrat, 1940larda da Yugoslavya’nın Alman büyükelçisi olacak ve bu anlattığı çılgınlığın belki daha da fazlasını, engelleyemeden, tekrar yaşamak zorunda kalacaktır. Romanın en beğendiğim karakteri Ali Hoca gibi hümanist, bilge ve öngörülüdür; ancak kana susamış çılgınların arasında sağduyulu bu insanlara yer yoktur.
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185,6bin okunma
··
167 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Ellerine sağlık arkadaşım, senin gibi bir okurda, bu eserin hakkını bulacağını biliyordum.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Teşekkür ederim arkadaşım, bu güzel sözlerin için. Çok keyif aldım okurken, umarım o keyfi yansıtabilmişimdir incelemeye de...
Bi kübb okurunun profil resmi
Edebiyat öğretmenimin önerisiyle lisede okuduğum bi kitaptı, çok etkilenmiştim. Çok güzel ele almışsınız, kaleminize sağlık 🌸
AkilliBidik okurunun profil resmi
Çok teşekkürler, beğenmenize sevindim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.