Bundan yıllar önce kardeşim Bursa'dan bulup getirmişti 4 cildi. Tam hatırlamıyorum. Ancak on yıl kadar oldu sanırım. O zamanlar ilk okuduğumda pek bir şey anlamamıştım kitaptan. Fakat şimdi ki okuyuşum farklı oldu. Kitaba het cildin sonunda daha bir içten bağlandım. Kendimde yazar olmama rağmen, Solohov beni başka türlü etkiledi. Anlatımındaki sadelik ve derinlik nir yana, herkesin aslında gördüğü ama pek dikkat etmediği detaylara karşı olan hakimiyetiydi belki de onu tabulaştıran. Kısaca şu an duygularım karışmış durumda. Esere gelirsek, bir kazak ailesinin etrafında şekillenen olaylarla, 1.dünya savaşını ve ekim devtimini harmanlamış yazar. Herbiri birbirine benzemez özellikler yüklediği karakterler oldukça canlı ufuklar açıyor okuyucunun dimağında. ---spoiler içerir--- Rus - Türk savaşı sonrası bir Türk kadını getiren kahramanımız gregor'un dedesi,hikayenin çatısını oluşturan aileye hayat vermeye başlar. Kendi hallerinde hayatlarını sürdüren ve hikayenin kahramanlarından olan panteleymon, kendi gibi yetiştirdiği oğulları gregor ve ağabeyi piyotranın 1. Dünya savaşına katılıp orada kumandan olmalarını ve savaş sürerken devrilen çarlıktan sonra hükümeti devralmaya çalışan devrimcilerin karşı karşıya gelmesinden sonra taraf seçmek zorunda kalışlarında etkili rol oynar. Ve oğullarının don kazak birliklerine katılmalarını ister. Gregor aslında kızıllar gibi düşünmektedir ancak babasına karşı gelemez. Ve ona verilen görevleri yerine getirir. Bu arada komutanlığı en az bir okullu subay kadar iyi yapar ve gitgide yükselir. Komşunun evli karısı aksinyaya olan aşkı her fırsatta önüne çıkar. Böylece karısı natalyayla sorunlar yaşar. Olaylar piyotranın ölüöüyle ikinci ciltte hızlanır. Onun ölümünü aksinyaya aşık olan gregor'a öfkelenen natalyanın intiharı takip eder. Onu da gözü daima dışarılarda olan ölü piyıtranın karısı daryanın intiharı... Yaprak dökümü hızla sürer. Ve köyden kaçan baba panteleymonu bulur ölüm. Onun ölüsü yaban ellerde kalır. Panteleymonu gregora hasretiyle yanan anne ilyinişna takip eder. Son olarak da aon ciltte kaçarlarken aksinya öldürülür. Bu şekilde kitap Kuyucaklı Yusuf'u andırır. Hikayenin sonunda gregor ikizlerden sadece erkek olanının yanına gider, ikizin teki poltuşka öşmüştür kuş palazından ve bitmez bir umutla oğluna sarılır. Artık tek hayatı oğludur... SAYGILAR...

Ve Durgun Akardı Don - 1. CiltMihail Şolohov · Evrensel Basım Yayın · 20091,368 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.