Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

271 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
“İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekâlarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir” Dercartes’in en sevdiğim sözüdür ve yazarın bu konuşmasına katıldığım için keyifliyim. Yazarı daha önce tanımamış ve okumamış olmam büyük talihsizlik. Vüs’at O. Bener, 1922-2005 yılları arasında yaşamış Türk yazar ve şairdir. İsmini merak edip araştırdım. Vüsat, uzam, genişlik demekmiş. Eskimiş diye not düşülmüş. Osmanlıca kökenli bir kelime olduğunu öğrendim ve elbette anlamına baktım. Kuvvet, güç, takat, boş meydan, varlık, zenginlik demekmiş. Kitabı elime alıp okumaya başladığımda ilk hikâye “Dost” çok sürükleyici, anlaşılır ve düşündürücüydü. “Duvardaki gölgemi gözetlediğimin farkına vardım” cümlesi soluk aldığım yer oldu. Demek ki yazarın sorunu kişiler ve kişilerin kendini gözlemlemesi, içine yolculuğu ve özetle yabancılaşması. Kendinden uzaklaşmış kişilerin öyküsü. Bir ön araştırma yapmadan okumaya başladığım için sonra kitaba ismini veren diğer hikâye olan “Yaşamasız” a geçiş yaptım. Tam anladım dediğim noktada bir duvara tosladım. Konuşuyor ama kiminle? Bilinç akışı tekniği ile yazılmış. Kısa cümleleri okurken “Bana mı dedin?” diye sorasım geldi. Takibi, anlaması, çözümlemesi zor ve bir o kadar da etkileyici. “Anlaşılmayan” isimli hikâye haricinde kısa ama farklı dili, psikolojik göndermeleri ile okurken oldukça çaba isteyen hikâyelerden oluşmuş bir kitap. Öyküler, yaşam öyküsü lakin bu yaşananları bu kadar çarpıcı anlatabilmek için çok iyi bir gözlemci olmak gerektiği aşikâr. Bu noktada yazara hayranlığım kat be kat arttı. Gündelik olaylar, bilinçaltında birikmiş, duran, saklanan parçalarla çok güzel bir şekilde birleşiyor. Kitapta otuz iki hikâye var ve sanki her biri ayrı bir yöntemle yazılmış gibi. Kimi hikâyeler diyaloglarla kurulmuş, kimi hikâyeler deneme gibi, kimi hikâyeler de bilinç akışı tekniği görülüyor. Öyle ki her bölüm sonrası “Bakalım şimdi karşıma ne çıkacak?” diye düşündüm. Son hikâye “Bakanlık Makamına” daha farklı ne olabilir derken okuduğum ve en sevdiğim bölüm oldu. Hikâye, hayatın bir kesitinin anlatımı ise yazar hem gerçek hayattan hem de bilinçaltından aldığı kesitleri çok güzel aktarmış. Roman, Oyun, hikâye ve şiirleri bulunan yazarın bu anlatım tarzıyla tanıştıktan sonra şiirlerini çok merak ettim. Hikâyelerinde kısa ve çarpıcı bir anlatımı varken, esprili yönü göz kırparken, şiirde kim bilir ne güzellikler yaratmıştır diye düşündüm ve elbette araştırdım. Bir tanesini paylaşayım. MASAL Aklım yok Yüreğim buz Mutluyum Ama ne masal.
Dost Yaşamasız
Dost YaşamasızVüs'at O. Bener · Yapı Kredi Yayınları · 2019536 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.