Gönderi

Bir Pazar günü öğle üstü ailece Beşinci Cadde'de yürüyorduk, Valerie hiçbir zaman parasının yetmeyeceği giysilerin bulunduğu vitrinlere bakıyordu. Karşıdan bir metre kadar boyunda fakat gayet zarif bir ceket, beyaz dantelli bir bluz ve koyu yün etek giymiş bir kadının geldiğini gördük. Kızım Valerie'nin mantosuna asılıp cüce kadını gösterdi. "Anneciğim, bu ne ?" diye sordu. Valerie utançtan dehşete düşmüştü. İnsanları incitmekten müthiş korkardı. Kadın bizi duyamayacak kadar uzaklaşana kadar kızımın ağzını kapattı. Sonra ona bu kadının daha fazla boy atıp büyüyememiş kişilerden olduğunu söyledi. Kızım tam kavrayamamıştı söyleneni. Nihayet sordu : "Yani büyüyememiş öyle mi ? Yani senin gibi yaşlı bir kadın aslında ? " Valerie bana bakıp gülümsedi, "Evet canım."dedi, "Artık kafanı yorma buna, Binde bir insana olur böyle bir şey." O gece evde çocukları yatağa yollamadan önce anlattığım hikayeyi bitirdiğimde, kızım hâlâ düşüncelere dalmış haldeydi, beni dinlememişti bile. Neyi olduğunu sordum. Gözleri yusyuvarlak açılmış; "Babacığım" dedi, "Ben gerçekte küçük bir kız mıyım, yoksa büyüyememiş yaşlı bir kadın mı?"
Sayfa 210Kitabı okudu
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.