Öncelikle, Sezin'i senelerdir çok severek takip ediyorum ve hayal ettiği bir şeyi gerçekleştirmesine çok sevindim. Gelelim kitaba. Tüm dürüstlüğümle söyleyeceğim her şeyi. Başlangıçta "söylendiği kadar sürükleyici değil mi acaba?" diye biraz şüpheye düştüm ama yirmi otuz sayfa sonra cevabımı aldım. Sanki bir dizi izliyormuşuzcasına hızlı akıyor kitap. Teknik kısım hakkında söylemek istediğim şeyler var. Kitabın dilini çok doyurucu bulmadım. Çok yapay durmaması, günlük hayat gibi hissettirmesi için kullanılan bazı şeyler edebi lezzetten uzaklaşmasına sebep olmuş bence. Hikaye için büyük önem taşımasına rağmen karakterleri çok iyi tanıyamadığımızı da düşünüyorum. Ele alınan sürenin kısa olması veya dikkatimizin gerçekleşecek olaylara odaklı olması da bunda etkili olabilir. Ya da bu kadarı yeterli görülmüştür, bilemiyorum. Bir durum olduğunda neler yapacaklarına nasıl hissedeceklerine veya neleri sevip sevmediklerine dair bilgiler vermeleri yerine, daha çok şeye şahit olarak öğrenmeyi isterdim mesela ama o zaman da konu dağılabilirdi. O yüzden emin değilim diyorum. Sonuçta kitabın belli bir sayfa sayısı var.. BUNDAN SONRASI SPOILER İÇERİYOR Bağlantılar bence gayet güzel yapılmıştı. Okurken çok rahatsız olduğum herhangi bir şey olmadı, aksine tatmin etti olanlar diyebilirim. Deniz'in yaşadıkları yüzünden hissettikleri, o çıldırma hali güzel verilmişti. Aynı şekilde Bahar'ın tepkileri de insaniydi. Tabi bizim gibi böyle şeylere meraklı ilgili olanlar duruma daha farklı yaklaşırdı ama kilit noktalardan biri onun o karakterde biri olmaması zaten. Ne şimdi, ne de Filiz'ken :') Sayıların ne anlama geldiği gizemi, huzurevindeki olay anında çözüldü benim için. Eminim birçok kişi için de öyledir ve daha önce de tahmin edenler olmuştur çok büyük bir ipucu olan, sürekli bahsi geçen film sayesinde falan.. Şaşırıyorum yani o kadar da gözümüze sokulmuş aslında. Hemen anlamamak ilginç. İyi de oldu ama bir yandan, heyecanı kaçmadı yani. Deniz'in sayının akıbetini öğrenmek için öyle bir olaya kalkışacağını (Beste'yi öldürmek istemesi) biliyordum. Konuşmaya başladığı an heyecan dozum arttı o yüzden, hevesle okudum oraları. Zaten kitaba bi başladım, saatler içinde başından kalkmayarak bitirdim neredeyse bir solukta. Uzun lafın kısası güzel, keyifli bir okuma oldu. Yer yer tam olarak korku filmi etkisi yarattı, bi bölüm daha okuyup bırakacağım diye beni salmadı falan. Kusur olarak gördüğüm tek şey bi iki yerdeki ufak yazım hatalarının gözden kaçmış olması ve dilinin süper olmayışı. Bazı cümleler göze de kulağa da tam oturmuyordu bence. Ama sonuçta bu ilk kitabı, bunlar tabii ki sıkıntı değil. Elimden bırakamadığım bir kurguydu. İlk eserde bunu yaşatabilmek başarıdır, çok emek verildiği de belli. Sezin "sizi tanıyorum, seveceğiniz bir konu" derken çok haklıymış. Aynen öyle oldu. Bir zamanlar haşır neşir olduğu ve kitlesine hitap eden bir tarzı seçmesine sevindim. Son olarak bazı yerlerde yazar okuyucuyla konuşuyor gibiydi. Mesela başta Deniz, Bahar'a araştırmalarını anlatırken "burası çok uzun, daha detaya girmeyeceğim, başka bir sürü şey de var" tarzı şeyler dediğinde öyle hissettim, benzeri birkaç an daha oldu. Bir de senelerdir Sezin'i takip ettiğim için, videolarda bize gerekli kısmı kısa ve öz şekilde verip gerisine isterseniz bakarsanız, karışık falan filan diyişleri geldi hep aklıma xiwnxoneod. Fazla terimsel bilgiye boğmamak için yapılmış, iyi de olmuş. Deniz kütüphanede kitabı okuyup aydınlanırken bile bi tık fazla geldi bana mesela o reenkarnasyon kısımları çünkü. Reis biliyor sıkılırız bayarız, dozunda ayarlamış çok kurcalatmamış. Velhasılkelam eline emeğine sağlık diyorum. Gururlu anne modumuz açık, sabırsızlanıyordum okumak için, nihayet yapabildim.. Final haftamdayım ve çok iyi geldi okumak. Seni seviyorum.

Otuz YediSezin Karameşe · İnkılap Kitabevi Yayınevi · 20211,024 okunma

·

150 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra G.