Hayat bir 'ah' kadar yakıcı. Kavramlar arası bir mengenede ruh içre bir his. Şahit olunan şeyler anlık manzaraların çerçeveli hâlinden öte değil. Aslını bilmediğimiz, hissetmediğimiz ve belki de nihayete kavuşmayacak bilinmezlikler ise hep mevcudiyetliğini koruyor. Olduğumuz şey, olacağımız şey arasındaki görüntülerden ibaret değil mi aldığımız nefesler? 5 hikâyeden oluşan tersi ve yüzü, yazarın ilk eseri olmasına karşın diğer eserlerinin membası niteliğinde. Felsefesini ve bakış açısını imgesel olarak anlattığı bu kısa kitapta, betimlemeler üzerine felsefesini boca edince aslında çıkış noktası daha da anlaşılır oluyor. Kendini acemice bulduğu bu eseri yeniden yazma arzusu duyuyor. "günün birinde Tersi ve Yüzü'nü yeniden yazmayı başaramazsam, hiçbir şeye ulaşmamış olacağım, işte benim bulanık inancım..." Bunu istememe hiçbir şey engel değil diyor ve ne yazık ki bu arzu gerçeklik bulmadan ölüm ile karşılaşıyor. Onca yoksulluk, kokuşmuş zemin ve bunlardan sıyrılan zengin bir zihnin kendisi Camus. Hayatının bir çok perdesini yansıtmış denemelerine. Geldiği son noktayı kavramak adına başladığı noktayı görmek ve kavramlar arasında bağıntı kurarak okumak faydalı olacaktır. Erişmeye çalıştığımız kendimiz, dünyanın dibinde ise, tüm bu dekordan sıyrılma anının coşkusunu anlatırken şöyle diyor; "Ama bırakın da zamanın kumaşından keseyim şu dakikayı. Başkaları sayfalar arasında bir çiçek bırakırlar, aşkın kendilerine dokunup geçtiği bir gezintiyi kapatırlar oraya. Ben de geziyorum, ama bir Tanrı okşuyor beni." Tersi ve yüzü yaşamın. Akıp giden bir kayıp zaman, şahit olduğumuz taraftan gördüğümüz kareler, diğer kısmı ise gayb..

Tersi ve YüzüAlbert Camus · Can Yayınları · 19915,5bin okunma

·

355 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

â.