Bazı kitaplar yüzünüze tokatı çarpar. “Her şey göründüğü gibi değildir.” mesajını Tokat atarak anlatır. İşte bu kitap tam olarak böyle. Kısmen yaşanmış, kişilerin ve olayların kitabın arkasında tam olarak aynı olmadığını söylense de biliyorum ki dünyada bu ve benzeri şeyler yaşandı! Yaşanmaya devam ediyor! Ne acı! Ben bu tarz kitaplarda edebi değer, dil ve anlatım, üslup aramıyorum.Çünkü kitabın amacı bu değil. Kitap bizi tokatlamak istiyor ve tokatlarken de ordan oraya savuruyor duygusal anlamda. Yine de değerlendirecek olursam kitap akıcı ve harika bir üsluba sahip. Çok hüzünlendiğim ve aynı zamanda güldüğüm yerler oldu ama en çok etkileyen kitap sonundaki atasözü oldu. "Eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse, gülümse ve şişman bir adammışsın gibi davran." Nijerya Atasözü Ben gülümseyemedim bu kitabın attığı tokattan sonra. Küçük Arı... Canım Udo... İngiliz bir çiftin, Nijerya’ya tatile gitmeye karar vermesiyle başlıyor her şey. Parmağını kaybetmiş bir kadın, Bunalımdaki bir adam, Psikolojik olarak çok etkilenip kendini Batman sanan bir çocuk. 14 yaşında göçmen bir kız.. Kitapta bir Küçük Arı anlatıyor bir Sarah anlatıyor yaşananları. O kadar güzel bir teknikle yazılmış ki hem göçmen kızın hislerini hem göçmen kızı kurtarmaya çalışan Sarah’ın iç dünyasını anlayabiliyoruz. Okuduklarım beni şaşırtmadı çünkü dünya üstündeki kötülükler beni şaşırtmıyor artık. Bu dünyanın çivisi çıkmış, savruluyoruz bakalım nereye çarpacağız sonunda. Irkından, dilinden, dininden ve ülkesindeki verimli kaynaklardan dolayı, toprak kavgasından dolayı kimsenin öldürülmediği bir dünyada yaşayabileceğimizi yine de düşünüyorum. Çünkü Küçük Arı bile umutluysa bize umutsuzluk yakışmaz! Çok beğendim.

Küçük ArıChris Cleave · Pegasus Yayınları · 20115,3bin okunma

·

818 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.