Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
Psikoloji ile felsefenin kutsal dansına eşlik edin... Tek kelimeyle muazzam bir eser ortaya çıkarmış Saffet Murat Tuna. Bilincin ne olduğundan başlayıp, onu zaman ile, beyin ile, histeri ile, özgürlük ile, irade ile, fenomenolojik düşünce ile, bilgi-biliş ile neden sonuç ilişkisi içinde karşılaştırıp, birbirileri arasında bağ kurarak insanı ve düşünceyi anlatmış kapsamlı ve verili şekilde. Bilincin evrimsel gelişim süreçlerini önemseyerek, beynimizin fenomenal faaliyetlerinden ötürü oldukça öznel ve algılamaya dayalı öğrenilmiş tanımlamalarını ele alarak dış dünyayı tanımlamakta. Buna göre, algıladığımız her madde bilincimizde evrimsel bir sürecin sonunda oluşan öğrenilmiş görsel algıdan ibaret olup, eşyanın aslında orada olmadığı, onun sadece bilincimizdeki fenomenlerden ibaret olduğunu anlatmaktadır. Bu durumda dış gerçeklik var mıdır? yok mudur? sorunu ortaya atarak harika bir tartışmanın içine çekiyor okuru. Eğer her şey matrixten ibaretse varoluşu atomlardan olan insan neden eşya gibi değildir? Neyse sorular sormaya girişmeden kitap içi konu başlığını burada kesip devam edeyim. Fenomenal bilinci histeriye bağlayarak devam eden yazarımız, histerinin duyu ve duygulardaki sezgisel potansiyelini ele alarak duymayan birinin başka şekillerden duymasını, görmeyen birinin farklı şekillerde görecek kadar anlaması durumları üzerinden Fenomenal düşünceyi işlemiş. Burada da yine bilincimizdeki öğrenilmiş görsel algının kanıtını ortaya koyarak konunun mantığını daha net açıklamış. Tabi konu histeri olunca Freud'a atıflarla birlikte bilinçdışı alan da konuya dahil edilmiş. Oldukça başarılı konu geçişleri olduğunu siz de fark edeceksiniz. Bilinçdışı alanın oluşumundan nörolojik irdelemelerde bulunarak beynin yapısını değerlendirmiş bilginin işlenişi hakkında veriye dayalı çıkarımlarda bulunmuş. Sezgicilik ve deneysellik ile bilinç ve beynin bilme eylemini ele alarak, maddeyle ilgilenmektedir yazarımız. Bu noktada felsefi sorular yeniden ortaya çıkmakta ve öğrenilmiş görsel algılarımızı nörolojik etmenler belirliyorsa beynimiz ve düşüncelerimizin hepsi birer yanılsama mıdır? sorusuna konuyu getirerek ikinci bir tartışma girdabının içine atıyor okuru. Özgür olma ve özgür iradeye de değinerek bu matrix içinde gerçek bir irade ve özgürlük kavramından bahsedilebilir mi? soruna cevaplar aramakta ve sonuna geldiğimizde zaman kavramını da Fenomenal düşünceyle birlikte değerlendirerek zamanın da bir algılayış biçimi olduğunu ifade etmekte. Bu tez doğrultusunda Nietzsche'nin bengi dönüş ve Deleuze'ün oluş teorileri tam anlamıyla hayat buluyor diyebiliriz. Yerli kitaplar arasında çok değerli bir yere sahip bu kitap. Özellikle psiko-felsefe gibi bir alanda ortaya çıkarılmış olması çok özel. İlgilisine şimdiden keyifli okumalar.
Histerik Bilinç
Histerik BilinçSaffet Murat Tura · Metis Yayınları · 200749 okunma
·1 alıntı·
796 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.