Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

205 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu kitabı okumayı düşünen bir arkadaşımın kitap hakkındaki düşüncelerimi sormasıyla buraya bir inceleme yazmadığımı hatırladım. Bir iç yolculuğa çıkmak isteyen, kendini ve hakikati arayan, imrendiği yazarın kitaplarını okuyarak ve mezarı başında tefekkür ederek "ahlak" temalı bir kitap yazmak isteyen ve bunun için lise eğitimine ara vermeyi planlayan Toprak; ahlak temasını ele alırken ne yazık ki yalnızca erkeklerle gezen, kısa etek giyen, saçlarını sarıya boyatan yaşıtlarını, kız arkadaşlarını ele alıyor. İnsanların inancına, görüşüne, inancının gereklerini daha iyi yerine getirebilmek adına okuluna ara vermeyi bile düşünen bir gence saygı duymak durumundayız ancak "ahlak" ve "namus" deyince keşke aklına yalnızca biz kadınlar gelmeseydik Toprak'ın... Mesela hak yiyen, kul hakkına giren, kendisi gibi düşünmeyenleri ötekileştiren, yalan söyleyen, iftira atan, insanlara üstten bakan, paylaşmak nedir bilmeyen, ne bileyim bu ve bunun gibi konuları da kitabında ele almayı düşünseydi keşke... "Sol elle yemek yemek, hak yemek kadar" önem arz etmiyor ne yazık ki bazılarımızın nezdinde... Hele bir de Toprak'ın mezarlıkta tanışıp sohbet ettiği Lala'nın bir anısı var ki evlere şenlik! Belediye otobüsünde bir adamın bir kadını taciz ettiğine tanık oluyor, mahkemeye şahit olarak katılıyor. Tacizci yaptığını kabul ediyor ama onu bu tacize iten şeyin, toplumun ahlakının bozulması ve ahlak dışı yayınlar yapan programların olduğunu söylüyor. Lala da tacize şahit olduğunu ama tacizcinin kendini aklamak uğruna söylediklerine de hak verdiğini söylüyor. Yok öyle bir dünya kardeşim! Herkes kendi kalbine, nefsine baksın; herkes önce kendi evinin önünü süpürsün. Herkes kendinden sorumlu, herkes kendi kalbinin ekmeğini yiyecek. O zaman ben de televizyonlar vurdulu kırdılı, dakika başı silahların çekildiği, kabadayıların caka sattığı diziler yayınlıyor, bu da benim ahlakımı bozuyor diyerek işime gelmeyen insana saldırayım, kurşun sıkayım, kendi adaletimi kendim sağlayayım! Bir türlü önüne geçilemeyen bu programların ve bilinçsizce, amacı dışında kullanıldığı takdirde sosyal medyanın öncelikle gençlerimiz olmak üzere tüm insanlık üzerinde ne yazık ki olumsuz etkileri olduğuna ben de can-ı gönülden katılıyorum ama bunu göz önüne sermenin yolu tacizcileri aklamak ya da onların cezalarını hafifletmek uğruna sayıp döktüğü bahaneleri doğrulamak değildir. Hele ki şiddetin, cinayetlerin önünü alamadığımız, verilen cezaları asla yeterli görmediğimiz ve tüm bunların vicdanlarımızı böylesi sızlattığı şu dönemde... Yazarın art niyetli olmadığını düşünüyorum. Böyle DÜŞÜNMEK İSTİYORUM çünkü kitabın sonlarında doğru, Lala'nın hayatını okurken onun gözünden bir kadın betimlemesi okuyor, Lala'nın o kadına, eşine duyduğu aşka ikna oluyoruz. Yine de bu tarz hassas konularda çok daha dikkatli ve duyarlı davranmaya davet ediyorum kıymetli tüm yazarları. Sizler de kitabı okuduktan sonra benim gibi mi düşüneceksiniz bilemiyorum, eğer bunu merak ediyorsanız okuyun derim bu romanı. Aksi takdirde tavsiye edeceğim bir kitap değildir.
Toprak ve Lala
Toprak ve LalaUmut Kozak · Kozak Kitap · 201730 okunma
·
275 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.