Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

158 syf.
8/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Kitabın konusu hem roman şeklinde hem de tiyatro metni şeklinde kaleme alınmış. Ikinci kısımda yani tiyatro metninde diyalogların artması, roman kısmındaki bir çok olaya, duruma daha ayrıntılı şekilde tanık olmanızı sağlıyor. Bu yüzden bence iki kısım da birbirlerini tamamlıyor, okuyana iki kısımdan birini es geçmemelerini, ikisini de okumalarını tavsiye ederim şimdiden. Yıllardır oynadıkları oyunlarla yaptıkları hilelerle, köylünün sıtmadan ölmesi pahasına, kanuna uygun düzenlenmemiş çeltik tarlalarına bir şekilde ruhsat alabilen çıkarcı ağaların bu düzeni kasabaya yeni atanmış gözü pek, kararlı kaymakamın gelişiyle sekteye uğrar, bozulur. Ağalar o yıl çeltik tarlalarına ruhsat alabilmek için türlü dalavereye başvurur. Tüm imkanlarını bu uğurda seferber ederler ama yeni kaymakam, taş parçası gibi kaymakam bu düzeni bozmaya kararlıdır. Her şeye rağmen savaşır ağalarla. Vekili Resul bey'in bu yolda ona çok yararı dokunur, yeni gelişmeleri, dedikoduları anında ona rapor eder. Bu arada köylülerden biri olan Zeyno Ana köylüyü örgütlemekle, köydeki erkekleri ağalara karşı, zulme karşı gelmeleri için yüreklendirmekle uğraşır. Yaşar Kemal'in okuduğum kitaplarının neredeyse tümünde Zeyno Ana gibi bir karakter vardır. Bu karakter kilit karakterdir bana göre. Zulme karşı verilecek mücadeleye olan umudun sembolü ve kararlılığın göstergesi... Tam da her şeye razı olunacağı, boyun eğileceği bir anda bu karakter birden ortaya çıkar, köyü, ortalığı birbirine katar, zulme karşı insanların içinde sönmeye yüz tutmuş alevi harlandırır ve olayların seyri değişir. Tabi bir de eski eşkiya olan, Zeyno Ana'yı başından sonuna kadar yalnız bırakmayan Mehmed Ali var. Ağa bir değil ki vurayım kurtulalım, ağa yüz tane, bin tane, derken ister istemez hak veriyorsunuz ona ama bu düşüncelere rağmen mücadelesini sürdürür, pes etmez beklendiği gibi. Sonra topyekün bir mücadeledir başlar. Zalim ile ezilenin mücadelesi... Imkanlar kısıtlı da olsa, bazen umutsuzluk had safhada da olsa, yüreklerde harlanan inanç sayesinde dört elle sarılırlar mücadeleye. Yaşar Kemal, bunu çok iyi bir şekilde aktarabiliyor okuyucuya. İster istemez o mücadelenin bir tarafında konumlandırırsınız kendinizi ve siz de mücadele edersiniz karakterlerle birlikte. Romanın sonunda ağalar, hileleri sayesinde kaymakamın başka yere tayin edilmesini sağlarlar. Keyiflerine diyecek yoktur, öyle ki bu zaferlerini gönderilen her kaymakamın ardından dalga geçmek amacıyla çaldıkları tenekelerin sayısını o güne kadar hiç olmadığı kadar arttırarak kutlarlar. Kazanmışlardır(!), istedikleri olmuştur. O yıl ürünleri ziyan olmuştur, ama buna değmiştir. Unuttukları bir nokta vardır ama, her ne kadar içlerinde ağaların zulmüne boyun eğip evlerini satarak ağaların ekmeğine yağ süren-sürmek zorunda kalan köylüler olmuşsa da kaymakam giderken bütün köylüye kendinden bir miras bırakmıştır: haksızlığa boyun eğmemeyi, mücadeleden vazgeçmemeyi...
Teneke
TenekeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20179,8bin okunma
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.