Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
"Sahip olduğumuz en ortak ırksal anı boşluğa düşme rüyası. Ağaçlarda yaşayan uzak atalarımızın dönemine ait bir anı. Ağaç sakinleri olarak düşme derdi onlar için sürekli bir tehditti. Pek çoğu bu şekilde hayatını kaybetmişti. Hepsi korkunç düşüşler yaşamış, yere düşerken dallara tutunarak kendilerini kurtarmışlardı. Bu şekilde önlenen korkunç bir düşüş şok yaratıyordu. Bu şok beyin hücrelerinde molekül değişimlerine yol açıyordu. Bu molekül değişimleri beyin hücresi silsilesine aktarılıyor ve kısa anılar haline geliyordu. Yani siz ve ben, uyurken ya da uyuklarken boşluğa düşüp çarpmadan önce rahatsız bir bilinçle uyanıp aslında ağaçtaki atalarımıza olan şeyleri hatırlıyoruz belli belirsiz. Size, bana, hepimize tanıdık, asla yere çarpmadığımız o düşme rüyası... Yere çarpmak ölüm demek.. Ağaçtaki atalarımızdan yere çarpanlar o anda ölmüştü. Düşüşlerinin şoku beyin hücrelerine geçmişti ama bu aktarılmadan hemen ölmüşlerdi. Siz ve ben yere çarpmayanlardan geliyoruz. Bu yüzden siz ve ben rüyalarımızda asla yere çarpmıyoruz." Adem'den Önce kitabında Jack London, modern bir insanın, evrimleşmeden önceki türünün yaşadığı olayları ırksal anılar yoluyla rüyalarında gördüğü kurgusundan hareketle insan ırkının henüz var olmadığı dönemlerdeki 3 türü ve yaşadıklarını anlatmış. Irksal anı mevzusu ilgimi çekti açıkçası. Sırada okunmayı bekleyen kitapta da kalıtımsal aile travmalarından bahsediliyor. İnsanın nesilden nesile yaşadığı acıları aktardığı bilimsel çalışmalar ile aktarılmıştır diyor yazar. Adem'den öncesinden bugüne yaşanılanlar ırksal anılar ya da kalıtımsal travmalar olarak bizlere aktarılmış ve Jack London'ın da dediği gibi kimilerimiz bunun farkında bile değilken , kimilerimiz bunu çok yoğun bir şekilde hissediyor olabiliriz. "Bazılarımız diğerlerine nazaran daha güçlü ve daha tamamlanmış ırksal anılara sahip."
Ademden Önce
Ademden ÖnceJack London · Mavi Çatı Yayınları · 201618,9bin okunma
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.