Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Garibanın yüzü gülür mü?
Muzaffer İzgü'yü ilk defa okudum. Memleketimin yazarları bana hep sıcak gelmiştir. Ben sıradan bir Çukurova çocukluk hikayesi okuyacağımı sanıyorken karşımda tam bir yaşam mücadelesi buldum. Yaşamdaki zorluklara karşı hiç yılmayan gözü pek Muzo karnını doyurmak ve okuyup adam olmak için hamallıktan bulaşıkçılığa, seyyar satıcılıktan muavinliğe ne iş bulsa koşuyordu. O kışlık okul parasını biriktirmek için çalıştı. Büyük adam olacaktı. Bu memlekette güçsüzsen ve de muhtaçsan yandın! Sana üç kuruş fayda sağlayacak adam biner tepene posanı çıkarır da üç kuruşa çırak çıkarır seni. Muzo ezildikçe ezilmiş, söndürüldükçe sömürülmüş adeta çalışmaktan beli kırılmış ama yine de okuluna kavuşamamıştır. Nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum ama kendisi ilerleyen yıllarda Diyarbakır Öğretmen Okuluna gitmiş ve öğretmen olmuştur. Bence kendisi için en güzel mesleği de seçmiştir. Çünlü okullarımızda Muzo'nun çocukluğuna benzer bir çocukluk yaşayan o kadar öğrenci var ki... Belki kendisi de onları anlayıp kitapsız gelen öğrenciye, çalıştığı için yorgunluktan derste uyuyakan öğrenciye ya da aç olduğu için bir söylenileni iki, üç defa dinlese bile anlayamayan öğrencilere kızmamıştır. Gülüp başını okşayıp onlara bir çare olmayı amaçlanmıştır. Bir milletin geleceği olan çocuklara hem sahip çıkılmalı hem de disipline edilerek memleketin geleceği olacağı öğretilmelidir. Muzo gibi ortada kalan çocukların geleceği her zaman öğretmenlikse son bulmuyor. Son olarak bu eseri okuduktan sonra artık sokakta çalışan beli bükülmüşlere, güneşin altında kızaran çehrelere, yalvarmak gözlerle elindeki malı satmaya çalışanlara karşı daha yardımsever olacağım. Keyifli okumalar.
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,680 okunma
·
448 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.