Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

366 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Ah Julia ah ne zaman beni şaşırtmayı bırakıcaksın acaba diyorum ki sen beni şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyorsun. Kalemini sevdiğim için romanlarını okumaya devam ediyorum ama her romanına yeni bir sayfa açtığımda diyorum ki daha nasıl bir olay yaratıcakta acaba aşk olayı oluşacak, denemediği ne kaldı ki? (evlenmek istediği kızın ablasına aşık olan (Anthony), maskeli baloda külkedisini bulan(Benedict), yıllardır kızkardeşinin arkadaşı olan(Colin), mektup arkadaşına kaçan(Eloise), dul kalıp kocasının kuzenine aşık olan(Francesca), piknik evinde arkadaşını ayarlamaya çalışıp asıl kıza aşık olan(Gregory), roman okuduğu kadının günlüğünü çevirdiği yeğenine aşık olan(Hycinth), müzikalde tanışıp aşık olan(Daniel), arkadaşının kardeşine (çocukluk) arkadaşına yıllar sonra aşık olan (Marcus), şimdide yaşlı Düşesin yıllardır refakatçisi olup geleceğin düşesi olan ve bir haydut olmasına rağmen kaderin cilvesini gel gör ki geleceğin dükü olacak olan adamla bir aşk yaratması) diyorum ne kaldı ki hikaye acaba diye tam düşünürken bi bakıyorum ki şok içinde kalmış soluksuzca okutuyorsun romanını bu yönünü seviyorum. Klasikleşmiş üniversite aşkı, lise aşkı, CEO-asistan aşkının tabularını yıktı kadın resmen :) geleceğe karşı artık bir umudum var :P Her an her yerden kader bana güzel bir aşk yazabilir diyorum sayesinde. Şaka maka o kadar çok dizilerde bu tarz aşkları görür olduk ki başka yerde aşık olamazmış gibi geliyor insana illa üniversitede olcan, tuttursan üniversiteyi corona çıkıyor hoop eve tıkıl, nerdee kampüsün bahçesinde aşık olmak hey yavrum hey... İşte kaderin cilvesi... Hikayeye dönecek olursak Grace'i sevdim, Jack'e bayıldım isimlerini hakeden birbirine uyan bir çift oldular. Thomasıda sevdim ama insan nişanlısına bu kadar mı soğuk olur be anacım nasıl olsa evlencez diye... ah gördük kaderin sanada cilvesini nasıl olsa benim diye güvenmiyceksin hiçbir şeye yıllarca, bi anda elinden uçuverip gider işte nişanlında, malın mülkün, dukalığında Thomas efendi yazarın olay örgüsünü çok sevdim bu kitapta bir olay, bir kişi kimlerin kimlerin kaderine dokunuyor değiştiriyor işte dedirtti insana hayatı değişmeyen kalmadı. Eğer Jack'in babası ölmeseydi... Jack direk dük olsaydı Amelia'yla evlenen o olurdu... ama Thomas'a, babasına düklüğün ne demek olduğu tattırıldı... bilemiyorum ya olay örgüsü vay be kadere bak dedirttirdi bana. Yaşlı düşesi başta bi sevmek istedim en sevdiği oğlundan torununu bulunca yumuşaklaşır, hayat bulur, vicdanı yerine gelir dedim yok anam bırak en yakın adayı onu en uzak adalara sürsen yeridir. İyide oldu. Benim Grace'imi sinsi sinsi o anlamadan Jack'e sun sonra fahişe olan o olsun sensin o, terbiyesiz kadın sinirimi bozdu. Grace'de aynı ben kıyamam yıllar önce kuzeniyle evlenmekten kurtardı bi iyilik yaptı diye vicdan yaptı kuzum "acıma acınacak duruma düşersin demişler" diye boşuna dememişler. Evlilik teklifinde bile dedim yumuşar bu sefer evet der zaten ben aranızı yapmaya çalışıyordum demesini falan bekledim nerdeee evlenemessin diye ayak diretti bide yaşlı yarasa ama Jack'im ağzının payını verdi. Amelia'yada aferin babasına sonunda hayır dedi hayır demesini biliceksin yavrum o ne öyle sünepe gibi hiç sevmem, Amelia'nın sonlara doğru açılmasını çok sevdim başlarım nezaket kurallarına dedi neyin içine düştüm ulan ben dedi koyverdi gitti kendini düşesede ağzının payını verdi. :)) Grace'in dediği gibi böyle berbat bir şekilde tanışmasalardı kesinlikle arkadaş bile olurlardı Jack'le Thomas ikisinin uyumunu çok beğendim (heleki ortak büyükanne nefretleri ;)) Thomasıma noldu merak ediyorum gidip öbür kitabıda okuycam şimdi, o kitabı bununla parelel gittiği için beğenmeyenler olsa da çünkü Thomas'ın iç dünyasını merak ediyorum yıllarca senin olan sandığın, senin olduğu öğretilen bir şeyin elinden alınması nasıl bir duygu acaba? Thomas sonunda çıktı gitti çok bilgi vermemiş evlilik teklifine ne tepki verdiği falan hiç değinmedigi için yazar okuyacağım diğer kitabıda. Spoiler Jack'in hala okuma yazma bilmeden 28 yaşına kadar gelmesi beni baya şaşırttı yok artık yazar şaka falan yapıyor heralde dedim olamaz dedim adam kütüphaneye gitti sanat kitabı aldı okuyor. Sanatçıların isimlerine kadar biliyor olamaz dedim. Mantıksız gibiydi çok şaşırttı orda yazar beni şok falan geçirdim yani ama okuyamadanda mükemmel bir dük olmuş Jack, mektupçusu Grace sağolsun :P
Kayıp Dük
Kayıp DükJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 2013341 okunma
·
365 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.