Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Aşk sizce nedir? Hastalık mı, bütünleşmek mi, neşe mi, tutku mu, türünü sürdürme arzusu mu, şehvet mi, özveri mi? Aşkın anlamları kişiden kişiye göre değişebilir. Fransız yazar Proust, bu kitapta Marcel’in Albertine’ye olan aşkını ve kıskançlığını anlatıyor. Bu bölüm, Kayıp Zamanın İzinde Mahpus’ta geçiyor. Kitabı okurken Proust’la tanışmaya çok geç kaldığımı düşündüm. Dili oldukça ağdalı, cümleler ve paragraflar uzun. Bu da anlaşılmasını zorlaştırıyor. Ancak Proust kesinlikle iyi bir gözlemci. Aşkın türlü halleri ve kıskançlık duygusunu milim milim irdeliyor. Siz de kendinizden/çevrenizden parçalar buluyorsunuz. Marcel, Albertine’yi gözünde öyle idealleştiriyor ki, bir gün onun yalan söyleyip kendisini aldattığını öğrenme aşamaları, gel-gitleri tüm çıplaklığıyla anlatılıyor. Aldatan insanın yalana sığınabileceğini, inkar edebileceğini hesaplayan Marcel, Albertine’yle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Sevgilisini kendi silahıyla(ikiyüzlülükle) vuruyor. Bu arada zayıflıkları ve ailesiyle hesaplaşmaları oldukça tarafsız. Romanı kendi dönemiyle değerlendirdiğimizde erkeklerin kadınlara kendi “malıymış” gibi bir bakış açısının olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde de bu anlayış oldukça yaygın. Erkek milletinin kendilerinde olan özgüven eksikliğini kadınlardan çıkarmaları ne acı! Yüzyıllardır kadınlarımız bir nesne gibi alındı, satıldı. “Onu giyme, çok yüksek sesle gülme, gece yarısı sokağa çıkma, gezmelere gitme” denilerek zapturapt altına alındı. Namus iki bacak arasında sanıldı, cinayetler işlendi. Kadınlarımız da tüm bu toplumsal cinsiyet kodlarını içselleştirdi. Sevmek birine sahip olmak değil, onunla birlikte olmaktır. Kadın bedeni ne cinsel bir obje ne de bir erkeğin nesnesidir. Kadın erkeğin “tapulu malı” değildir. Sevmek birbirinin arkasında durmaktır. Sevmek yaşamı birlikte paylaşmak, beraberce insan olma yönünde dönüşüp değişmektir. Sevmek salt anlamda cinsel haz ya da şehvet değildir. Proust, kıskançlık duygusunun nasıl insanı insanlıktan çıkarıp durmadan hortlayan bir şeytana dönüştüğünü tereyağdan kıl çıkarır gibi anlatıyor. Öyle güzel psikolojik ve sosyolojik tahliller yapıyor ki, dönüp siz de aynaya bakıyorsunuz. Yüzleşmek isteyenlere öneriyorum.
Kıskançlık
KıskançlıkMarcel Proust · Can Yayınları · 20201,920 okunma
··
657 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.