Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Genellikle vampir ya da diğer okült ögelerine ilgi duyanların bildiği ve ne yazık ki karşımıza çok fazla çıkmayan ama okunduğu zaman yoğun bir etki bırakabilecek bir kitap Carmilla. Öyle bir etki bırakıyor ki türdeşi sayılan Dracula'nın yazılmasında ilham sahibi oluyor. Öncelikle kitabın konusundan kısaca bahsetmek ve bazı şeylere değinmek istiyorum. Kitap, adını kitabın sonlarına doğru öğrendiğimiz ve çoğunlukla anlattıklarına kapılıp gittiğimiz için neredeyse "Bu kim acaba ismi ne?" diye düşünmediğimiz Laura'nın yazdığı mektuplar hakkında bir yazı ile başlıyor ve kızın birkaç yıl önce öldüğü dile getiriliyor, bu mektuplar ilginç olarak nitelendiriliyor. Mektupların başında anlatılan şey ise Laura'nın yoğun bir arkadaş bulma arzusu, yazarın bize gerçekten iyi bir betimleme ile sunduğu kasvetli ve karamsar şatoda ne kadar yalnız olduğu ve aile dostları olan generalin yeğeni ile gelip bu yalnızlığı dindireceği. İlk bakışta çok da sıradan gözüken bu başlangıç "Gerçekten bu kadar üst üste bu da gelemezdi." dedirten tuhaf olaylar zinciri ile devam ediyor. Carmilla ve annesi olarak tanıtılan kadın ise okuyucuya "Onları eve almayın bu işte bir bit yeniği var." dedirtecek derecede tekinsiz görünüyor. Kitaptaki Carmilla adı verilen ve vampir olduğu söylenen varlığın o dönemdeki vampir anlayışına yaratıcı eklemeler ile sunulması kitabın okunmasını ve merak unsurunun canlı tutulmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca kitapta dikkat çeken başka bir şey ise Carmilla ne kadar tuhaf davranırsa davransın çevresindeki herkesin ondan etkilenme ve o ne bahane uydurursa uydursun bunu kabul etme eğiliminde olması ki bu da akıllarda bu, vampirin kullandığı bir tür hipnozun bir parçası mı sorusunu uyandırıyor. Bunun dışında genellikle lezbiyen vampir romanı olarak önümüze sürülen bu eserde ufak ufak belirtilerini verse de lezbiyenliğin çok da üstüne düşünmediğini belirtmek isterim. Daha çok Carmilla aşkını itiraf ederken Laura'nın ondan etkilense de bunu "Deli deli konuşmak" olarak nitelendirdiğini ve savuşturduğunu görüyoruz. Bunun nedenini de dönemin bakış açısına ve yazarın bazı şeyleri sırf bu yüzden açık açık yazmadaki çekimserliğine bağlıyorum. Genel olarak bakıldığında güzel olan ama sonunda her şeyi aniden açıklamaya çalıştığı için "Sonu pek de olmamış sanki" dedirten ve bazı şeyleri daha gizemli bırakılabilirmiş diye düşündürten bir roman olduğunu söyleyerek incelememi bitiriyorum. Umarım faydalı olmuştur, Dracula'yı seviyorsanız eğer okumanızı öneriyorum.
Carmilla
CarmillaSheridan Le Fanu · İthaki Yayınları · 20193,529 okunma
·
228 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.