"Yokuşunda yorulduğun yolu sev"
Evet, insan yokuşunda yorulduğu yolu sevmeli. Bunu, kitabı okuduktan sonra daha iyi anladım. Nasıl mı? Anlatayım;
Önümde 100-150 sayfa yokuşlarla (betimlemelerle/tasvirlerle) dolu bir yol vardı ama ben bu yokuşu bu yolu kararlı bir şekilde (şey biraz kararsız) yürüyordum, yürümek istiyordum bana bu yokuşu sevdirecek bir şeylerle karşılacağımı biliyordum, umuyordum, diliyordum.
Victor Hugo adeta "Zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır" derecesine kitabın ilk 100-150 sayfasını betimlemelerle süslemişti. Sonrası ise, benim için adeta zafer niteliğinde bir okuma oldu. Okudukça zafere adım adım yaklaştığımı hissediyordum, okudukça zaferin acısını hissediyordum.
Notre Dame'ın Kamburu
Muhteşem kurguyla harmanlanan bu yazma resitalini yapsa yapsa ancak
Victor Hugo yapabilirdi zaten(Tek kişilik dev kadro). Ondan daha iyi insanın duygu dünyasını anlayabilen, ondan daha iyi güzeli, çirkini, iyiyi, kötüyü, adaleti, adaletsizliği anlayabilen ve yorumlayan var mıdır? Onu da sizin takdirinize bırakıyorum(Tabii
Fyodor Dostoyevski detayını unutup nankörlük edecek değilim).
Kitap hakkında uzun uzun yazıp bütün duygu ve düşüncelerimi anlatabilirim ama bu defa da spoiler olabileceğinden korkuyorum. Size bu kötülüğü yapmak istemem. Kötü bir insanım ama o kadar da değil.
Bu kitabı okuyun arkadaşlar, bu kitabı okutun arkadaşlar, bu kitapta insan ve insana dair her şey var arkadaşlar,
Victor Hugo Notre Dame kilisesine, Paris'e bile ruh vermiş bu kitapta. Baktınız ki bu kitabın derinliklerine ulaşamadınız youtu.be/9xzI9VLK_A0 müzikali dinleyerek bu derinliğe inip, derinliklerdeki nirvanayı yaşayabilirsiniz.
Kitaptaki en sevdiğim alıntı ise;
"Her kötü düşünce acımasızdır ve eyleme geçmek ister."
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,6bin okunma
140.sayfaya geldim başım dönüyor. Ama sizin yorumunuzun verdiği umutla hala Notre Dame nin çan kulesinden Paris'i izliyorum gözlerim kapalı. Bir yandan da düşünüyorum Victor Hugo İstanbul'u anlatsaydı kaç cilt dolusu kitap yazardı diye. Ama dayanacak gücüm kalmadı. Gerçekten sabretmeli miyim?