Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

360 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarların başına bela olan yasaklanmış kitaplarla ilgili bir makaleyi okuyana dek Salman Rushdie'nin adını hiç duymamıştım. Oysa Rushdie'nin kaleminden çıkan Şeytan Ayetleri isimli kitap zamanında islam ülkelerini birbirine katmış. Yakın bir zaman sayabileceğimiz 90'ların sonlarında ortalık yatışmaya başlamış. Yaşımı hesaba katacak olursam kasırganın beni es geçmiş olması gayet normal. Hatırlayacak olursanız -yine yakın tarihte- Hz. Muhammed'i konu alan -yanılmıyorsam- Fransız karikatüriste de benzer tepkiler gelmiş, islam alemi ayağa kalkmıştı. Karikatüriste yapılan suikastler, etrafındaki tanıyıp tanımadığı birçok insanın bundan zarar görmesine neden olmuş, meslek arkadaşlarının öldürülmesine yol açmış, kısacası hayatını cehenneme çevirmişti. Okuduğum bir yazıda şimdilerde koruma altında hayatı eve, duvarların içine hapsolmuş, izole bir şekilde yaşamını sürdürmeye mahkum edilmişti. Karikatür olayına değindim ki insanların inançları konusunda ne kadar hassas olabildiğini, inançlarının her şeyden bin adım önde geldiğini, bu uğurda canlarını verip can almaktan sakınmayacaklarını hatırlamakta fayda var. Hem böylece Salman Rushdie'nin Şeytan Ayetleri'nden sonra vuku bulan kaosu da daha iyi anlayabiliriz. Kitabın Hz. Muhammed'e hakaret olduğu hükmüne varıldıktan sonra, kitaplarının islam ülkelerinde yasaklandığını, yayıncılara ve çevirmenlere suikastler düzenlendiğini, yazar hakkında katli caizdir diye fetva verilip kellesine ödül konduğunu da belirtmeden geçmeyeyim. Asıl okumak istediğim kitabı elbette Şeytan Ayetleri'ydi ancak iblisin eseri olmakla damgalandığı için kitaba ulaşmak imkansız gibi görünüyor. Bu yüzden Salman Rushdie ile tanışmak için politik bir peri masalı olan Utanç kitabını seçtim. Kitaplarının bir'den fazla ödüle layık görülmesine şaşmamalı. Tıpkı yasak yemesine şaşmamak gerektiği gibi. Çünkü insanların sırtını dönüp görmezden geldiği, kaçıp uzaklaştığı, korktuğu her şeyi korkusuzca dile getirebiliyor. Bunu yaparken de kendine has hayal gücünü ve kendine has dilini kullanıyor. Yine de hislerim beni yanıltmıyorsa yaşadığı baskının etkisini hala üzerinde hissediyor olmalı. Bu yüzden fazla derinlere inmiyor, inecek olursa da hemen silkiniyor, kendisini konuyu dağıtmakla suçladıktan sonra şööyle* bir toparlayıp geri dönüyor. İnsanların kafalarının içinde bile özgür olamamaları ne acı. Birilerinin çıkıp da diğerlerinin düşüncelerine ve fikirlerine uçlarından pislik damlayan parmaklarını daldırması ne acı! Günah addettikleri düşünce ve fikirleri kafalarının içinden koparıp atmaya çalışmaları, şayet başaramazlarsa doğrudan kafaları koparıp atmaları, bunu yaparken de her yeri batırmaları ne acı! Düşüncelerin ve fikirlerin öyle elle tutulur bir şey olmadığının farkında olmamaları, bunu anlamamakta ısrar etmeleri, tahammül edemedikleri düşünceleri kafalardan süpürseler dahi boşalttıkları kafanın içine kendi pisliklerinden başka koyacak bir şeyleri olmaması ne acı! Herneyse! Sevgili okur, yine çok dağıttık hemen konumuza geri dönelim ve şööyle* bir toparlayalım. Ne Salman Rushdie ne de herhangi bir yazar -ve eserleri- iblis diye damgalanmayı haketmiyor. Herkes bir diğerine zıt gelebilecek düşünceler besleyebilir ancak bu yasağı veya ölümü meşrulaştırmaz. Bu, sizin sevdiğiniz rengi sevmeyen, sizin sevdiğiniz yemeği yemeyen, sizin sevdiğiniz romanı beğenmeyen arkadaşınızı suçlayıp öldürmek kadar aptalca bir görüntü. Herkese keyifli okumalar dilerim. Düşündüğümden daha fazla uzayan yazımı okuyan herkese de teşekkür ederim. Beğenmeyenler, siz şu köşede bekleyin! :)
Utanç
UtançSalman Rushdie · Can Yayınları · 2013209 okunma
··
428 görüntüleme
Aydın Nasuh okurunun profil resmi
Ne kadar güzel bilgiler aktardınız. Çok da ilgimi çeken bir alan üstelik. Şayet şeytan ayetleri adlı kitabı bulabilirsem (belki pdf formatı bulunanilir) bilgilendiririm sizi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.