Kitaba BA YIL DIM! Uzun zamandır modern Türk edebiyatından bir eser okumamıştım. Malumunuz, şu ''Wattpad çılgınlığı''yla beraber Türk Edebiyatı'nın kalitesi iyice düştü. Yazar diye gezip iki çift lafı bir araya getiremeyenler türedi. Dolayısıyla ben de kendimi biraz geri çekmiştim ama bu kitabı görünce pişman oldum. İyi yazarlarımız da var. Yalnızca pek kıymet görmüyorlar. Sinem Sal'ın birkaç tane öyküsünü okuma fırsatı bulmuş ve kaleminin samimiyetine hayran kalıp kitabını da edinmek istemiştim. İyi ki de öyle yapmışım. Uzun süredir üstümde olan bıkkınlık haline ilaç gibi geldi. Yazarın mizahının hastasıyım. Sanırım bu cümle bile kitabı yorumlamaya yeter fakat ben yine de devam edeceğim. Okuduğum öykülerden ve az önce bitirdiğim Bizim Zamanımız kitabından yola çıkarak Sinem Sal'ın mizahının nedeninin, yazdıklarını hayatın kendisiyle özdeşleştirme çabasına yoracağım. Karakterleri en dibi de görse daima nüktedan bir dille anlatıyor yazar. Öfkeyi, aşkı, nefreti, hüznü... Tüm duyguları. Bence hayat da böyledir. Yaşanan her şey çok yönlüdür. Duyguların hepsi birbirleriyle bağlantılıdır. Her kederin içinde gülünecek şeyler mutlaka vardır. Bu yüzden Sinem Sal'ın kalemini ve yazdıklarını kendime çok yakın hissettim. Öyle ki bazen Mihrap'la karşılıklı sohbet ediyormuşuz gibi hissettiğim de oldu. Bana kendi yaşantımı, kaygılarımı, dertlerimi unutturdu. Üstelik hiç görmediğim bir döneme yakın hissettim kendimi. 1000kitap'ta bu kitap için yazılmış olumsuz yönde yorumlarla karşılaştım. Çoğu erkekti. Çok normal. Eğer kadınsanız kitabı sevme ihtimaliniz çok daha fazla. Doğrusunu isterseniz bir kadın olarak kitabı ilham verici buldum. Okuyun, okutun.