Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

156 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Arafta kalan ve koşulların Arafat’ta bıraktığı hayatların hikayesi...
‘Arafat’ta bir Çocuk’ Livaneli’nin kaleminden çıkan, yazarın ilk göz ağrım dediği ve 1978’de yazmış olduğu tek hikaye kitabıdır. Kitap 8 ayrı hikayeden oluşur. Türkiye’nin Avrupa macerasının başladığı 1960’lardan ve 12 Mart 1971’den bu yana işçi veya siyasi mülteci olarak Avrupa ülkelerine savrulan Türklerin yaşadığı sıkıntıları anlatır. İçinde geçen hikayeleri içim ezilerek okudum, kendimden bir çok şeyler de buldum. Bana dokunan hikayeler ‘Arafat’ta bir Çocuk’ ve ‘Sıkıntılı Günler’ oldu. Özellikle de küçük bir çocuğun hiç bilmediği bir yerde yaşamak ve oranın diliyle konuşmak zorunda kalması gibi yaşanılan zorluklar. Kitabın ana teması ‘sürgün’ ve ‘sınır’. Hikaye kahramanlarının ortak yanları, ‘Arafta kalmaları’ ve hepsinin hayatlarının sınırları aşma mücadelesiyle geçmesi. Genel olarak tüm hikayelerde ırkçılık, siyasi iç çatışmalar, sınıf ayrımları, işçi problemleri ve hayatlarından memnun olmayan insanların hayatları ele alınmış ve bunların çocuklar üzerindeki etkileri vurgulanmış. Kurgusal kişilerin başından bir bakıma Livaneli’nin kendi yaşadığı hapis ve sürgün deneyimlerini de anlatıyor fikrimce. Dil konusunda da, biraz Almanca bilmek lazım bu kitabı okumanız için. Çünkü bazı bölümlerini Almanca olarak almış yazarımız. Alt tarafında gerçi Türkçe açıklaması da yazıyor, ama illa ki okurken zaman kaybı yaşayabilirsiniz. Bu öykünün ayrıca Almanya televizyonlarında filmi de yapılmıştır.. Kitabın adı, Livaneli’nin seçimi ‘Araf’ iken, büyük üstat Yaşar Kemal’in tavsiyesi ile ‘Arafat’ olmuştur. Kastedilen anlam; ‘Cennet ve Cehennem arasında bir yer’ olarak bilinen ‘Araf’tır. Dini bilgilere göre; Araf’ta kimlerin bulunacağı belirsiz iken (takdir İlah’tan), yazar bununla arada kalmış insanlara, sürgünlere, göçmenlere, mültecilere, işçi ve işçi çocuklarına değinmek istemiştir.. Son olarak; kitabın sonundaki Söyleşide yer alan yazarın ‘Hikaye ve Öykü’ ile ilgili söylemi de çok hoşuma gitti, paylaşıyorum: “Ben aslında Öykü yerine Hikaye demeyi yeğliyorum. Çünkü Öykü, ‘öykünmek’ kokuyor, yeteri kadar sıcak ve yerli değil. Hikaye de ‘Dinle neyden kim hikayet etmede’ dizesinde görüldüğü gibi, şiirsel ve köklü, bize ait’’, diyerek ikisi arasındaki farkı dile getirmiş.. Kısacası; bir solukta okuyabileceğiniz türden dokunaklı bir hikaye kitabı. Keyifle okuyabilirsiniz...
Arafat’ta Bir Çocuk
Arafat’ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 20217,9bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.419 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.