Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

225 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kitabı çocuklarınızdan uzak tutmanızı şiddetle tavsiye ediyorum... On beş günlük kısa bir tatilin ardından tekrar eğitim-öğretim dönemi başladı. Tatilde sıraya koyduğum baya bir kitabım vardı. Fakat bu süre çok kısa olduğundan kitaplarımı bitiremedim. Bu sürenin bana yetmemesi ve kitaplarımı okuyamama baya üzüldüm. Çünkü okulların açılmasıyla beraber bir yoğunluğun içine gireceğimi biliyordum. Öyle de oldu bu yoğunluktan dolayı inceleme yapmak istediğim çoğu kitaba inceleme yapamadım. Aynı zamanda okullar açılınca kendi listemdeki kitaplardan daha çok öğrenciler ile beraber okuduğumuz kitapları okuyacağımı biliyordum. Hep beraber sınıf kitaplığımızda olan kitapları, hem okul içindeki okuma saatlerimizde hem de çoğu zaman evde öğrenciler ile beraber okuyoruz. Son dönemlerde hem kitap evlerinde hem de hemen hemen tüm öğrencilerde gördüğüm kitap “Saftirik” serisiydi. Kitap baştan beri bana soğuk ve itici geldi. Öğrencilerimede hiçbir zaman tavsiye etmedim. Geçen gün birçok öğrencide yine bu seriyi görünce ciddi anlamda bir merak sardı beni. Bu öğrencilerin bu kitabı bu kadar sevmesinin ne olabilirdi? Hemen o an en yakınımda bulunan Emre ile bu konuda biraz sohbet ettik. Emre de 6. Sınıf öğrencisi o da “Saftirik” serisinin bütün kitaplarını hemen hemen okumuş. Kalanları neden okumadın diye sorduğumda: “Hocam siz kızdıktan sonra onu okumayı bıraktım.” dedi. (Oysa ben kızmamıştım, sadece "ben tavsiye etmiyorum" demiştim. Bir öğrenciye okuduğu kitap için kızmak hayatta isteyeceğim en son şeydir herhalde.) Peki, nasıl buldun sorusunu kendisine yönlendirdiğimde şöyle bir cevap verdi. “Hocam hayatımda daha önce bu kadar eğlenceli bir kitap okumamıştım." Sonra kızlardan birkaç kişiye sorunca onlarda hem çok rahat okunduğunu hem de çok eğlenceli olduğunu söylediler. Ben de bu kitap, sadece bizim okulda mı ya da sadece bizim şehrimizde mi bu kadar popüler diye ufak bir araştırma yaptım. ( Sadece bizim okulda popüler değildi. Hemen hemen şehrimizin tümünde popüler bir kitaptı. Çünkü Batman’daki bütün kitap evlerinde rafları süsleyen kitap saftirikti.) Biraz internetten satış rakamlarına baktım. Kitap serisinden sadece bir tanesi bile felaket rakamlara ulaşmıştı. Bu serinin de baya fazla kitaptan oluştuğunu düşünürsek kitap ülkemizde baya satılmış diyebiliriz. Ben de artık öğrencilerin bu kitapları neden bu kadar sevdiğini anlamak için bu kitabı okumalıyım diye düşündüm. Hemen yanımda bulunan Emre’ye okuduğu kitaplardan birini bana getirmesi söyledim. Kitap bir gün sonra elimdeydi, açıp okumaya başladım. Bizim çocuk edebiyatı için belli başlı ölçütlerimiz vardır. Eğer elimizdeki kitap, bu ölçütlerin belli bir çoğunluğunu sağlıyorsa bu kitabı öğrencilerimize tavsiye ederiz. Örneğin kitap çocuğun ana dili gelişimine katkı sağlamalıdır. İçerisinde Türkçenin güzellikleri barındırmalıdır. Öğrencinin sözcük daracığını gelişilmelidir. Deyim ve atasözlerine yer verilmedir. Öğrenciye okuma alışkanlığı kazandırmalı ve edebi zevk uyandırmalıdır. Okuyucunun kitapta kendine ait bir şeyler hissetmesi sağlanmalı ve empati yeteneğini geliştirmelidir. Kendi ahlak ve kültürüne katkıda bulunmalı ve iyi davranışları benimsetmeye çalışmalıdır. Okuyucunun eğlenmesi sağlanmalıdır. Öğrencinin hayal dünyasını zenginleştirmelidir. Saftirik kitabını da kafamdaki bu ölçütlere göre değerlendirdim. Üzülerek belirtmem gerekir ki hiçbir ölçüte uyum sağlamayan bir kitap gördüm. Tamamen kendi kültürümüze yabancı, öğrencinin kendinden hiçbir şey bulamayacağı bir kitaptı. Tamamen Amerikan okul sistemi içinde büyüyen ve Amerikan kültürüne dayalı bir kitaptı. Kitapta anlatılan hayatlar ile ülkemiz arasında hiçbir bağ yok. Aksine tamamen kültürümüze yabancı ve aykırı unsurlar. Kötü davranışları özendirecek yaşantılar. Öğrencinin hayal dünyasını geliştirecek hiçbir bilgi mevcut değil. Öğrenciler sevdiği iki nokta üzerinden değerlendirme yapacak olursak. Öğrenciler genelde iki şey üzerinde durdular: 1. Kitap çok akıcı 2. Kitap çok eğlenceli. Kitabın akıcı olduğu doğrudur. Çünkü 225 sayfalık kitap aslında normal şekilde basılmış olsa 50 sayfa bile tutmayacaktır. Kitaplarda büyük punto kullanılmış ve kitabın yarısı resimlerle ile doldurulmuş. ( Nitelikli Çocuk Edebiyatında kitapta resimler olmalıdır. Hatta resimsiz kitap çocuğa sıkıcı gelecektir. Fakat burada kitaba resim değil resimlere kitap yazılmıştır.) Haliyle öğrenci kitabı eline aldığı gibi kitap akıp gitmektedir. Sürekli resim olduğu içinde canı sıkılmamaktadır. Kitabın 225 sayfa ve fiyatının 15 lira olduğunu söylemek gerekir. Böyle bir kitaptan bu kadar fazla bir meblağ bu büyük satış oranları… Ciddi anlamda bu kadar kaliteli yazar varken yazıktır, günahtır. ( Gerçi Türkiye’de kitap fiyatları genel olarak yüksektir. Örneğin çok kitap okuyan biriyseniz baya da zengin olmanız gerekmektedir. Fakat bu ayrı bir konu olduğu için uzatmayacağım.) Kitabın neden eğlenceli geldiğini de çok anlamadım doğrusu. Öğrencilere eğlendirici gelebilecek yerlere dikkat ederek okudum. Çoğu yeri de tahmin ettim. Tahmin ettiğim yerleri öğrencilere okudum. Öğrenciler gülmeye başlayınca haklı olduğumu gördüm. İçimden onlar gülerken ben ağladım. Çünkü bakın ülkemizde çocuk kitapları içinde en çok satan kitaplardan biri olan Saftirik kitabının içindeki eğlendirici yerlere… Resimle beraber desteklenmiş bir yerde. Pisuar denilen yerde pantolonu indirmiş şekilde bir çocuk resmi çizilmiş ve bunun üzerine bir muhabbet dönmüş… Bütün ayağımı ağzına sokabilir miyim? ( Arkadaşına bunu sormuş sonra bunu denemiş.) Kitaptaki kahramanların tek amaçları kızlı-erkekli yapılan partilere gitmek. Orada çıplak kızlar görmek. Yılbaşında yapılacak partilerde kızlar ile havuzda yanana uzanıp içki içmek.( Kitapta anlatılan karakterler altıncı sınıfa gidiyorlar.) Büyük ninesini altına “osuruk” yastığı koyup osurduğunu millete görtermek ve herkesin içinde büyük nineye gülmek. İç kıyafetlerini normal elbisenin üzerine giyip öyle gezen bir dede. ( bu Dede’nin hali resmedilmiş.) Ayakta işemenin güzel olduğunun sıkça söylenmesi. Hedefi tutturmayınca yere yapmaya devam etmenin daha güzel olduğu. Çocuğun ağzındaki sakızı yukarı doğru tükürmesi ve bu sakızın babasının kafasına yapışması. Sonra toplu halde babalarına gülmesi… Annenin ceza olarak kendi iç çamaşırlarını çocuğa yıkatması… Çocuğun bunları yıkarken resminin kitaba çizilmesi… Çocuğun akşam yatarken çoraplarını nereye koyduğunu unutmasın diye gidip çorapları televizyonun üstüne koyması… Böyle bir dahice fikir bulduğu için takdir görmesi… Kızların osurmasını merak eden çocuklar… Sonra bu olayın yani bir kızın osurmasının resminin kitaba çizilmesi… Bir yarışmada arkadaşını uzuv yerinin fotoğrafının çekilmesi ve bu uzvun kitaba resmedilmesi… Ailecek televizyon karşısında dizi izlerken dizini sahnesinin öp beni hadi öp beni diye bir sahne olması… Çocuğun yine kızlı erkekli bir partide şişe çevirmece oynayıp kızın onun öpmesini istemesi ve bunun neticesinde olanlar… ( Bu kitabı ülkemizde okuyan öğrenci kitlesinin 3. 4. 5. Ve 6. Sınıf öğrencileri olduğunun söylemem de fayda var.) Aile yemeğinde yeni evlenen amca ile eşinin öpüşmeye başlaması ve odaya çıkmaları… Bu sahne de resmedilmiş. Altıncı sınıf öğrencilerinin kızlı erkekleri havuzda çıplak şekilde parti yapması ve bunun resmedilmesi… Sadece aklımda kalan bilgiler ve ahlaki açıdan uygun bulmadığım için yazmadığım birçok şey… Kitabın okunmasına gelince kesinlikle okunmasını tavsiye etmiyorum. Hatta ısrarla çocuğun sağlıklı gelişimi açısından okutulmamasını tavsiye ediyorum. Sonuç olarak böyle bir kitabın bizim ülkemizde ve dünyamızda bu kadar çok okunması ciddi anlamda yazık… Benim gibi bir kardeşinizden ufakta olsa bir tavsiye: Bu kitabı çocuklarızdan uzak tutun ve çocuklarınızın hayal dünyasını bir dona hapsetmeyin.
Saftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık!
Saftirik Greg'in Günlüğü 5 - Ama Bu Haksızlık!Jeff Kinney · Epsilon Yayınları · 20111,233 okunma
··
596 görüntüleme
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Kaleminize ve yüreğinize sağlık, Hüseyin Bey. Son derece aydınlatıcı ve teferruatlı olan inceleme adına çok ama çok teşekkür ederim. Umarım ebeveynler bu uyarıyı dikkate alır da ona göre davranırlar. Sanırım yanlış anımsamıyorsam kızım ortaokula gittiği zaman, bu serinin birinci kitabı öğrenciler arasında çok popüler olmaya başlamıştı. Kızımla gittiğimiz bir marketin kitap reyonunda ben kitabın içeriğini bilmediğim halde kızıma, " İstersen, bu seriyi alalım! " demiştim de, kızım " Anne saçmalama, baksana kitabın ismi bile, ne kadar basit ve itici. İçindeki bilgilerinde farklı olacağından emin değilim! " demişti. Böylece saftiriğin hikâyesi de, bizim için başlamadan bitmişti. İncelemeniz neticesinde de kızımın o zaman almış olduğu bir kararla, nasıl doğru bir yargıya vardığını bir kez daha anlamış oldum. Saygılarımla...
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Kızınızın öğrencim olmasını isterdim doğrusu:)
Ayça Hoşer okurunun profil resmi
Hocam kaleminize saglik....Benim kizim da 3.sinif ogencisi ... Sinifta pek cok arkadasi okudugu icin , bir bakima dislanmamak icin kizim okumaya başlamıştı. ... ikinci kitabi okurken ilk okudugunu okumaya basladim... Dilim dondugunce kizima anlattim , ikinci kitabi yarida birakti.... Sonrasinda halk kutuphanesine uye olduk , Behic Ak'in gulumseten oykuler serisi ile karsilastik... onlari bitirdigimizde kitap fuarina gittik... Can yayinlarinin cagdas turk edebiyati kitaplarina başladık. .. Okumayi ogendigi andan beri kitap onerdigimde "anne neden kitap okumam gerekiyor yine ne yaptim ki" diye cevap veren, kitap okumayi cezalandirilmak gibi algilayan kizim simdilerde kucuk bir kitapkurduna dönüştü. ...1000kitap ile yeni tanistik ona da uyelik actim , daha da motive oldu... Simdilerde daha da cok okumaliyim bir suru takipcim oldu diyor
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Kızınıza ömür boyu muvaffakiyeler dilerim. Küçük yaşta kitap sevgisi çok önemli...
Star Dust okurunun profil resmi
Ben küçükken okuyordum hala okuyorum ve hiç Bir kötü etkisi de yok okurken eğleniyorum hepsi bu 😀
Bu yorum görüntülenemiyor
Acemi Okur okurunun profil resmi
Yeğenim benden kitap tavsiyesi istemişti ve bu seriye birkaç yerde denk gelmiştim. Allah'tan ne tavsiye ettim ne de aldım. İncelemenizdeki şu örneklerden sonra hayatta yaklaştırmam bu kitaba.
Yeryüzü okurunun profil resmi
Okurken bunları hiç düşünmeden okumuştum ve beğenmiştim. İncelemenizi okuduktan sonra gerçektende okunmaması gereken, ahlaki yönden zarar veren bir kitap olduğunun farkına vardım.
Aslıhan Alpaslan okurunun profil resmi
Hüseyin Bey, bu yazınız için size sonsuz teşekkür ederim. Ben seriyi zaten okumadan hiç sevmemiştim, Allahtan kızlarım da hiç istemediler. Fakat çevremde o kadar çok okuyan çocuk var ki izniniz olursa incelemenizi onlar ile paylaşmak isterim. Kabul etmez iseniz dilim döndüğünce onlara anlatmaya çabalarım. Fakat sizin gibi anlatabilir miyim bilmiyorum. Bizim zamanız da Kemalettin Tuğcu vardı, onun okunması bile bizde ileriki dönemlerde ufak travmalara yol açtı ki, böyle bir kitabın yol açacağı zararları düşünmek bile istemiyorum. O kadar eğlenceli, keyifli kitaplarımız var ki çocuklarımız keşke onları okusalar. Ayrıca sizin yukarı da paylaştığınız çocuk edebiyatı ile ilgili belli başlı kriterler konusunu da öğrendiğimiz iyi oldu, en azından bu konuda da çevremizde ki aileleri bilinçlendirmeye çalışabiliriz.
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederim... Dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz...
1 sonraki yanıtı göster
Buse Gül okurunun profil resmi
Bi kere "Daracığı" değil, "Dağarcığı" olmalıydı. Bir öğretmen olarak böyle bir kelime hatasını nasıl yaptınız? Hiçbir fikrim yok.
Hüseyin DEMİR okurunun profil resmi
Özür dilerim Ablacım. Klavye azizliği...
1 sonraki yanıtı göster
ELİF BÜŞRA BALTACI okurunun profil resmi
Hocam ilk başta ellerinize saglık .Belkide Türkiyede'ki çocukların çoğunun zekası böyle kitaplarla köreliyor
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.