Gönderi

''(...)Hemen o gün şehirden ayrılmaya karar verdim.Öğleden sonra valinin yanına gittim.Odasında yalnızdı. ----Birkaç gün kalacaktım ama vazgeçtim, bugün gidiyorum,dedim. ----Valla sen bilirsin,dedi. .....Saatine baktı. -----Yarım saat sonra otobüs var, dedi, burada günde bir otobüs kalkar istasyona... Gitmek üzere ayağa kalktım. -----Dur yanına birini vereyim de seni otobüse kadar götürsün.Otobüslerin nerden kalktığını bilmezsin,dedi. -----Gidip gitmediğimi iyice anlamak,, benden kurtulduğuna inanmak için yanıma adam vermek istediğini anladım.Zile bastı.Gelen memura, -----Beyi otobüse kadar götürüp uğurlayıni! dedi. .....Yani, << göz kulak ol, ona göre... >> demek istiyordu. Valinin odasından çıktık. Ama bir türlü vilayetin kapısından çıkamıyoruz. Kapıya gelince, adam iki kat eğildi. ----Buyurun efendim, dedi. Ben de ona, ----Rica ederim, siz buyurun, dedim. ....Doğrusu ben o kadar ince biri değilimdir ama, karşınızdaki incelirse,ister istemez siz de incelmek zorunda kalıyorsunuz. Adam, ----Vallahi olmaz, istirham ederim, önce siz buyurun, dedi. -----İmkanı yok beyefendi, önce siz buyurun, dedim. -----Hicap ederim beyefendi...Zatıaliniz buyurun... -----Katiyen olmaz... -----Aman efendim... ------Lütfen. ------Ayağınızı öpeyim,geçin... ------Kulunuz olayım,siz buyurun... ------Nasıl olur efendim? Yalvarırım buyurunuz. ------Valla buyurmam. Allah aşkına geçin... ------Ayıp olur... ------Olmaz olmaz...Geçin... ------Emredersiniz, lakin siz önce... ------Beni mahcup ediyorsunuz. ------Asıl mahcup olan bendenizim... Saate baktım, otobüsün kalkmasına yirmi dakika var. ------Yahu otobüsü kaçıracağız, geç şurdan! dedim. Adam,yerlere kadar eğilerek, ------Hizmetkarınızım efendim, başüste efendim..diye diye yüzü bana dönük, kıçın kıçın kapıdan çıktı.Arkasından da ben çıktım. ......Ama bu kez de bir türlü yolda gidemiyoruz.Adam önümde el pençe durup duruyor.Duruyor dedimse; yanımda değil, benden üç adım geride, sol yanımda. ------Ayıp oluyor beyim, dedim, yanıma gelin rica ederim. ------Siz buyurun, ben arkanızdan gelirim, dedi. Hiç böyle arkamdan adam yürütmeye alışmamışım.Bayağı utanıyorum.Onunla bir hizaya gelmek için üç, dört adım geri gittim. Bu kez o da geri gitti. Yine aramızda üç dört adım kaldı. Ben, bir sol geri daha yaptım. O da sol geri yaptı.Başımı geri çevirip adama baktım. -----Yahu, gel yanıma da gidelim, dedim. -----Aman efendim, estağfurullah, dedi.Bendeniz zatıalinizle yanyana yürüyebilir miyim? -----Kardeşim, ben bakanlık emrinde bir memurum. -----Biliyorum efendim, İşallah daha da yükselirsiniz. Bir sol geri yaptım. O da öyle... -----Rica ederim, yanıma gelin. -----Çok alçakgönülllü bir adamsınız.Lakin yanınıza gelemem.Başkaları görürse vallahi bendenizi haddini bilmiyor diye ayıplarlar. -----Kimse görmez,gel şöyle.Ara sokaklardan gideriz, kimse görmez, gel! -----Mazur görün,gelemem. -----Gel yahu! -----Gelemem beyefendi. Şöyle aklımca bir geri sıçrayım da adamı tutayım,dedim.Bir saldırdım geriye...Nerde, o benden önce çekirge gibi sıçradı.Aramızda hep üçdört adım tutmaya çalışıyor.Biz üçer adım geri geri sola doğru gidiyoruz.Vilayet binası arkamızda kalacağına, önümüzde kaldı.Biz gerimizde, solda bir sokağa saptık.Ben sol geri ettikçe, o da sol geri ediyor.Artık iş inada bindi. ------Yahu gel, yanıma gel, otobüs kalkacak. ------Kalksın, dedi, otobüs değil, uçak kalksa bendeniz yanınıza gelemem. ------Koşup da şunu yakayayım hiç olmazsa,dedim.Bir saldırdım.O benden önce tetikteymiş.Başladı kaçmaya.Biz artık otobüsü falan unuttuk, otobüs diye ben adama koşuyorum(...)''
Sayfa 100 - Adam
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.