"Sizce her insanın dile getiremediği bir sırrı var mıdır?" Neyse ki dile getiremediğimiz, hatta iç monologlarımızın göz hapsine aldığı sırlarımız, iç dünyamızın kapılarını aralıyor. Fazla zahmette bulunmadan, kendi içimizdeki psikolojik savaşın erişilemeyen boyutlarıdır; bizi biz yapan, bizi dışarıya betimleyen duygu durumlarımız. Sorgulamanın, düşünceyi icraate geçirmenin, yeteneğin durağanlaşmasının, kendimizi keşfedip değerlendirebilmenin ve içinde bulunduğun çağın altında ezilmenin aynadaki yansımasıdır; Hiçbir Yerde! Christa Wolf'un Hiçbir Yerde'sinde gerçek isimler üzerinden oluşturulan bir kurguda buluyoruz kendimizi. Fakat kurgu kısmını okuyunca bir roman ya da öykü atmosferi beklemeyin. Diyalogların, monologların, ruh durumlarının tahlili ve mekanın psikolojisi hakkında kelimeler diziliyor karşımızda. Konuşmalarda kullanılmayan tırnak işaretleri, akıcılığı sağlayan paragraf başlarının yokluğu, bize sunulan okuma deneyimini sorgulatsa da gerçek karakterlerimiz Alman yazar Heinrich von Kleist ile şair Karoline von Gündorre'nin kurgusal karşılaşmasını izliyoruz satır aralarında. Christa Wolf, "eğer bu iki büyük isim karşılaşsaydı ortaya çıkan tablo ne olurdu" diyerek kaleme sarılırken aslında yerinde bir karar aldığını düşünüyorum. Çünkü hayatı, sanatı, edebiyatı, sanatçıyı, siyasi rejimin baskıladığı insanları ve daha fazlasını aralarında geçen diyaloglarda keşfediyoruz. 89 sayfalık ve birkaç saatte bitecek bir kitap olmasına rağmen kitaptaki mevzunun derinliği, okumayı içselleştirerek yapmamız gerektiğini ortaya çıkarıyor. Unutmadan bu iki gerçek karakterimizin beş yıl arayla intihar etmiş olması da dikkati üzerine çekmiyor değil. Şiirsel ve sohbete dayalı bir kurgu okumak isterseniz tavsiyemdir. Çünkü felsefi yaklaşım oldukça baskın! Hiçbir zaman, hiçbir yerde! [Kaynak: instagram.com/p/CTX6QJZIlce/?...]

Hiçbir YerdeChrista Wolf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021355 okunma

·

688 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esengül Ersoy