Hayvan Çifliği 1945 yılında kaleme alınmış ve kullandığı simgesel anlatımla Stalinizm'i eleştirmiştir. Roman, bir çiftlikteki hayvanların kendi başlarına yaşamak için onlara hiçbir faydası olmayan ve daima onların üzerinden kendilerine fayda sağlayan insanoğluna karşı ayaklanması ve sahiplerini çiflikten attıktan sonra tek başlarına kurdukları "ideal" düzen üzerine kurulu. Bu düzene geçildikten sonra çeşitli eşitlikçi ilkeler benimsenir ve uygulamaya konulur. Bu durum Snowball'un (Lev Troçki) sistemden uzaklaştırılmasıyla değişime uğrar ve iktidari ele geçiren Napeolon (Joseph Stalin) elinde bulundurduğu güç ile yola çıktığı ilk fikir olan "eşitlik"i bir kenara bırakıp kendi çevresinde dönen, ayrımcı temelleri olan bir sisteme dönüştürür. Kitabın sonunda da bu durum "İçeride on ikisi de öfkeyle birbirine bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor ama birbirinden ayırt edemiyordu" şeklinde ifade edilir. Bu romandan daha sonra okuduğum Aziz Nesin'in Anıtı Dikilen Sinek adlı öykü kitabında bir hikayesinde bu durumla bağdaştırdığım "Çocuklar! Siz siz olun, yerine koyacağınız şeyin yeninin ne olduğunu iyice bilmeden eskiyi değiştirmeye kalkmayın! Yoksa yeni sandığınız şey yine kılık değiştirmiiş eski olur. O zaman her şey eskisinden de kötüye gider." sözü geçiyor. Aynı temellere direkt olarak dayanmasa da bağlamsal olarak tam üzerine bir söz... Kitap hakkında öznel yorumlarıma gelince, kitabı 1984'ten daha gerçekçi ve uygulanabilir bir distopya olarak görüyorum. (Uygulanmış ve gerçekleşmiş olduğu düşünülürse sebebi ortaya çıkıyor tabi..) Eminim ki beğenmeyen veya aynı fikirde olmayacaklar olacaktır fakat 1984'e göre çok daha başarılı bir çalışma olduğunu ve herkesce de okunması gerektiğini düşündüğüm bir kitap.

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247,8bin okunma

·

118 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kader Kayhan