'Aklınızda bulunsun, tuğla kitaplar yazanların söyleyecek hiçbir şeyi yoktur. İncecik kitaplar yazanlara gelince, onların söyleyecek daha az şeyi vardır.' (s.594) Böyle diyor 800 sayfalık, 1200 gr ağırlığındaki kitabın yazarı. Siz ne dersiniz buna:) Yapraklar Evi'nden haberdar olmam Murat Gülsoy'un kütüphanenizde mutlaka olması gereken 5 kitaptan (Fowles- Zaman Tüneli, Edip Cansever tüm şiirleri 2. Cilt, Minds Eye, Yapraklar Evi ve Merhamet Haftası) bahsettiği bir video sayesinde olmuştu. Zaten kitabın tasarımına karşı durmanız pek mümkün değil. Bu konuda çevirmenin, yayınevinin emeği de takdire şayan. Kitabın içeriği ve tasarımı konusunda yeterince inceleme yapılmış. Ne sesli kitap olabilir ne de biri birilerine anlatabileceği bir kitap. Merdivenden düşen insanları anlatırken, bu cümleyi kuran harflerin sayfadan düşer gibi olması, tavan yüksekliğinin azaldığının bahsedildiği yerde cümlenin sayfanın en altına sıkıştırılması gibi cümleleri kitabın kurgusuyla birleştirme gibi yaratıcı bir yol tercih edilmiş. Zaten roman içinde roman gibi hali hazırda kafa yakan bir tarzda olması ayrı bir mevzu :) Bunlar yetmezmiş gibi yazarın multidisipliner bilgi birikimi ile harmanlanan kurgusu kitabı edebiyat aleminde başka bir yere taşıyor. Fakat gegeli eleştiri boyutuna. Ahmet Altan son röportajında yeni dönem edebiyatı için şu mealde bir cümle kurmuştu;'20. yy yazarları 19. yy yazarlarından çok korktular. 19 yy öyle bir zirveye çıktı ki 20 yy yazarları bu zirveye ulaşmak için yeni patikalar bulmaya çalıştılar. Yeni dönem edebiyatında çok fazla zeka var. Tolstoy zeki bir adam değildi belki de ama bir yeteneği vardı ve eserleri derindi.' Bazen aynı hissiyata ben de kapılıyorum. Klasiklerin o insana, insan derinliğine bakan yüzünü son dönem edebiyatında görebilmeyi istiyorum ama bulamıyorum. Yapraklar Evi de olayları, karakterlerin başından geçenleri, cümlelere harfleriyle anlam katmış ama fazlaca zeki. Yani bu kadar bilgi, içerik yorabiliyor insanı. Hayır, okuması zor bir kitap değil fakat fazlaca zeka kokuyor. Olayların kurgu, kitabın içeriğinin uydurma olduğunu unutturacak kadar realist bir tarafı var. Yine de beğendiğimi ve hayatımın ilerleyen yıllarında tekrar okumak isteyeceğimi düşünüyorum. Bence sıradan okumalardan bunalan her okurun kütüphanesinde olması gereken bir eser. Herkese keyifli okumalar dilerim.

Yapraklar EviMark Z. Danielewski · Monokl Yayınları · 2018134 okunma

··

1.695 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Öylesine bir okur