1998-2004 yılları arasında, TBD Bilişim Dergisi Bilimkurgu Öykü Yarışmalarında dereceye giren eserlerden seçilen bu öyküler, düşgücünün yardımıyla okuyucuyu geleceğin olası dünyalarına taşıyor... 2000 yılındaki yarışmanın birincisi ve ikincisini hatta bazı yılların üçüncülerini neden bu öykü seçkisine koymadıklarına bir türlü anlam vermiyorum. Üçüncü bin yılın başlarında ülkemizde bilim kurgu pek gelişmemiş. TBD, düzenlediği yarışmalarla bu alanda güçlü yazarların çıkmasına ön ayak olmuş. İlk seçkide yer alan yazarların 1947-1981 yılları arasında doğan nesilleri olması, bu seçkiyi daha olgun ve daha vizyonu geniş kılıyor. Levent H. Şenyürek (1977) - Ziusudra'nın Gemisi (2001 2.'si): İnsanlık tarihinin sıfırladığı ve sadece Törüngey'in soyu yeryüzünde devam ettiği Nama Tufanı, bilinmezlikleriyle her zaman konuşuldu. Karadeniz'in Konuksevmez Deniz olması ve Egeid karasının çökmesinin nedeni tufanın küresel çaplı olduğu su götürmez bir gerçek kılıyor. Gemide kök hücrelerin bu sıvı kapları koruyan kutu, gemi kalıntılarında çıkarsa Tanrı, Nama Yalvacına (AS), bu kök hücrelerin sıvı tüplerini göndermesi çok mantıklı olur çünkü Tanrı'nın kudreti büyük olduğu ortadadır. Sümer tabletleri, Panteizm'e dair ilk belgelerdir. Suhuflar kaybolmasaydı panteizm tabletlerinin hükmü kalmazdı. Lami Tiryaki (1968) - Sıfır Noktası (1998 5.'si): Bence 1998 yılında yarışmanın asıl birinci olmalıdır çünkü durağanlık kısmen var olsa akıcılık, merak ve heyecanın üst düzeyde olduğu bir distopik öyküdür. Kartel sistemi üzerinde ülkemizin 2002 ve sonrasını dolaylı olarak anlatmıştır. Bilim ve teknolojide ileride olmasak da toplumun mantalitesi açıkça ortadadır. Belki öykücü, gelecek yöneticilerin siyasi yönelimi bilmese de bu coğrafyanın mizacını çok iyi bir şekilde analiz etmiştir. Mutantlar bana Tepenin Gözleri korku-gerilim film serisini anımsattı. Bence bağımsız bir roman olabilir geliştirilirse. Burada çıkaracağımız dersler bellidir. Çağa ayak uydurmaya çalışırken alışkanlıklarımızı yavaş yavaş terk etmeliyiz. Bilim ve teknolojide ilerlerken doyumsuzluk etmeyeceğiz. Şükran Tunç (1977) - Döngü (2000 3.'sü): Kediler tarih boyunca nankör olsalar da vefalıklarını da unutmayalım. Bu öyküde kedi klonu, onun acı çekmesine gönlü dayanmayan sahibi tarafında öldürülmesine kin gütmüş çünkü insanoğlu gibi beyinlerini tam kapasiteli olarak kullanmadıkları için nankörlük içgüdüsüyle hareket ederler. Ataları da Nuh Yalvaç (AS) tarafında gemiye aldığı halde onun emirlerine itaat etmeyerek çiftleştiler. Kedinin büyüğü küçüğü fark etmez. Damarlarına bir kere işlenmiş nankörlük denen illet. Sahibi de yarım akıllı olduğu için onu Panter boyutuna getiren büyüme hormonu enjekte etmiş ona. Bu öyküyü okuduğum için aynı hatayı yapmam çünkü atalarım gibi 10 metre boyunda olmadığım için Panter boyutuna getirmem kediyi. Beyazıt H. Akman (1981) - Gelecekten Gelen Notlar (2002 1.'si): Geleceğe dair öyküleri okurken geleceğin güzelliği yanı sıra gelişen teknoloji doğrultusunda artan sanayi dalları sayesinde gezegenimizin atmosferi gittikçe kirlenmesine sebep oluyor. Türümüzün nankör ve rahatlıklarına düşkün oldukları için fabrika ve evin bacalarına filtre takmaya üşeniyor. Hayatımızı kolaylaştıran teknoloji ve bilim ürünlerinin güzelliğine cezb olsak da bunun perde arkasına asla unutmamalıyız. 2077-2078 yıllarından sonra Dünya'nın devam edeceğine inancım yok. Kıyamet gelmese de bile biz kendi sorunumuz getiririz. Ben geçmişte yaşamayı tercih ederim çünkü kirlenmemiş bir atmosferimiz vardı. Bu seçkide en beğendiğim öykülerinin ilk dördünün yorumlamasını sizlere sundum. Seçkideki öyküler, okurlarına göre en iyiler olarak değişebilir çünkü insanlar farklı yaratıldığı için vizyonları da farklı olur. Gelecek öykülerindeki teknolojilerden holoseks denilen hologramik yapay zekaları çok beğendim çünkü bu sayede toplumda kadına şiddet azalacak. Herkes hayal ettiği oyuncuların holoseks versiyonlarına sahip olacaklar. Belki de bazıları bunu abarttığı için holoseksleri gerçek sanıp şizofren olabilirler. Kasım ayında İthaki Yayınları'nda bastırılan TBD'nin dördüncü öykü seçkisi olan Silsile ile devam edeceğim Kovuk sayesinde tanıdığım Gökçe Mehmet Ay için okuma önceliği verdim bu yeni seçkiye. Aralık ayında yeniden kronolojik olarak bilim kurgu öykü seçkilerini okumaya devam edeceğim. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. #BetikEli #BilimkurguÖyküleri #Kolektif #RemziKitabevi #Kitapyorumu #UzayOperası #Siberpunk #Steampunk #Gelecek #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #KitapTutkusu #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer

Bilimkurgu ÖyküleriKolektif · Remzi Kitabevi · 20056 okunma

·

333 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bleda Gəncay SÖNMƏZ