Neil Gaiman'ın romanlarına başlayacağım sırada bana ilk önerilen kitaptı Yıldız Tozu ama ben Mezarlık Kitabı ile başladım. O yüzden Yıldız Tozu yazardan okuduğum ikinci roman oldu. Yorumumu da buna göre yapacağım. Romanın fantastik bir teması var. Fakat eğer hiç fantastik bir roman okumadıysanız ilk olarak bunu tavsiye edemem çünkü türü çok seviyor olmama rağmen eğer türe bu romanla başlasaydım muhtemelen devam edemezdim. Şimdi onun nedenlerine geleyim. Geçişlerin hızlı olduğunu düşünüyorum. Önce sorunun bende olduğunu düşündüm fakat özellikle son çeyrekte kitabın akışının gerçekten çok hızlı olduğuna kanaat getirdim. Evet tamam masal tadında bir hikaye ama sırf sona varılsın, soru işareti kalmasın diye her şeyi son sürat anlatmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Kitabın dili masalsıydı fakat ona adapte olmak ilk başta çok güçtü. Alışınca akıp gidiyor ama o alışma sürecinin uzunluğu özellikle türü yeni okumaya başlayan biri için zorlayıcı olabilir. Sonuçta yazarın kendi zihninden yarattığı fantastik bir dünya içine giriyoruz ve anlatım da farklı olduğu için anlamak normalden daha güç oluyor. İyi yönleri de vardı tabii. Hikaye oldukça merak uyandırıcı. Bu yüzden insanın kolay kolay yarım bırakası gelmez. Periler diyarı arasında bir duvar bulunan köyde yaşayan Tristan Thorn, sevdiği kadınla konuşurken kadın tam o sırada gökyüzünden kayan yıldızı kendisine getirmesini istiyor ve Tristan yıldızı bulmak için duvarı aşıyor. Gerçi bu kısımdan önce babası Dunstan Thorn'un yaşadığı olay var. Önemsiz görünüyor gibi gelse de bölümler ilerledikçe aslında o olayın da ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Dikkatli okumak gerekiyor çünkü yazar çaktırmadan bazı ufak detayları bile birbirine bağlamış ve fark etmeyince hikayenin bir anlamı kalmıyor. Tristan yıldızın peşine düştü dedim ama aslında yıldızın peşinde sadece o yok. Taht için savaşan kardeşler ve gençliklerine kavuşmak isteyen cadı kız kardeşler de var. Hikaye hepsini anlatıyor aslında. Bir bölüm içinde üç bakış açısı böyle anlatımlara alışık olmayanlar için odaklanma ve anlama zorluğu yaşatabilir. Bana da yaşattı hatta bazen geri dönüp son paragrafı tekrar okumam gerekti hangisinden hangisine geçti diye. O yüzden okuma hızımı biraz yavaşlattı. Fakat bir hikayede üç hatta daha fazla hikayenin olmasının avantajları da var. Birbirlerine bağlanma kısımları güzeldi. Neil Gaiman'ın bu konuda gerçekten hayran olunası bir yeteneği var. Karakterlerin yolları bir şekilde birbirleriyle kesişiyor ve bu öyle uygun zamanlarda oluyor ki okurun gözüne batmıyor. Ayrıca tüm hikayelerin kendi içinde bile bir çekiciliği var. Dediğim gibi hikayeye alışma sürecini atlattığınızda gerisi gelecektir. Benim gotik teması olan kitaplara ayrı bir ilgim olduğu için Mezarlık Kitabı'nı daha fazla sevmiştim. Fakat bu kitap da güzeldi ben okuduğum için herhangi bir pişmanlık duymadım. Ayrıca yazarı da sevdim. Anlatımı ilgimi çekiyor, kitaplarının kurgularına da hayranım. Ki muhtemelen bu nedenlerden ötürü de romanları film ve dizilere uyarlanıyor. Bu kitabı da filme uyarlanmış ben bunu daha sonra öğrendim, onu da en kısa zamanda izleyeceğim. Yazarı seviyorsanız bu kitabı okumalısınız. Okuyamama durumunda iseniz veya fantastik roman okumaya alışık değilseniz bu romanı şimdilik önermiyorum. Belki daha ileride listenize alabilirsiniz o zaman seveceğinizi düşünüyorum.

Yıldız TozuNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20121,170 okunma

·

1.347 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esin Elif